YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/22031
KARAR NO : 2019/10600
KARAR TARİHİ : 14.05.2019
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi..
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 12.08.1995-04.11.2006 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, ameliyat ile tek böbreğinin alınması üzerine bir yıl boyunca ağır işlerde çalışmaması gerektiğine dair rapor verildiğini, buna rağmen işverence ameliyat sonrasında baskı ustası olarak çalıştığı bölümden alınarak depoda çalıştırılmak istendiğini, başka bölümde görevlendirilmeyi talep etmesine rağmen işverence kabul edilmediğini, iş sözleşmesini sağlık sebepleri ve iş yükünün ağırlaşması nedeniyle haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın hastalığının 4857 sayılı İş Kanununun 24/1-a bendi kapsamında olmadığını, davacının iş sözleşmesinin sona ermesinden dokuz yıl sonra kıdem tazminatı talep etmesinin kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının iş sözleşmesini, İş Kanunu’nun 24/1-a alt bendi kapsamında haklı sebeple feshedip feshetmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin ‘Sağlık Sebepleri’ başlığını taşıyan 1. fıkrasının (a) bendinde, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedilebileceği hususu düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi geçirdiği ameliyat sonrasında bir yıl boyunca ağır işlerde çalışmaması gerektiğine dair rapor verilmesine rağmen, işverence ameliyat sonrasında baskı bölümünden alınarak depo bölümünde görevlendirildiğini, bu bölümde çalışmaya devam ettiği takdirde sağlığının tehlikeye girdiğini, sağlık sebepleri ve iş yükünün ağırlaşması nedeniyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda tanık anlatımları ile hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda, davalı işverence davacının baskı bölümünden depo bölümüne görevlendirildiği, işin niteliğinden dolayı forklift kullanılsa da bazen ağır kaldırması gerektiği, hafif işte çalışma talebine rağmen depoda görevlendirilmesinin İş Kanununun 24/I-a ve gözetme borcuna aykırı davranılmasının 24/II maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmış ise de, dosya kapsamına göre eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı işçi davalı işverene hitaben yazdığı “12/08/1995 tarihinden bu yana hizmet ettiğim ..ambalaj camiasından sağlık nedenleri ile ve çalıştığım bölümdeki uyumsuz ortamın da sağlığımı etkilemeye başlaması ve çalıştığım işin ağır oluşu da sağlığımı etki etmeye başladı, bilindiği gibi yaklaşık 2 yılı aşkın bir süre önce de bir böbreğimin alınması nedeniyle sağlık yönünden ciddi sıkıntılar çekmekteyim. Dolayısıyla yıllık iznimi kullanarak müteakiben işimden sağlık sorunları nedeniyle ayrılmak istiyorum” beyanını içeren dilekçe ile iş sözleşmesini feshetmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde, daha önce baskı ustası iken ameliyat sonrasında depo bölümünde görevlendirildiğini beyan ederek iş yükünün ağırlaştırılması sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini açıklamış ise de, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının ameliyattan önce de depo bölümünde çalıştığını davacının baskı bölümünde çalıştığına şahit olmadıklarını ifade etmiş, davalı tanıkları ise davacının ameliyat öncesinde makine bölümünde iken ameliyat sonrasında daha hafif olan depo bölümünde çalışmaya başladığını beyan etmiştir.
Dosya kapsamına göre davacının ameliyat olduğu tarihi 31.08.2004 tarihi olup, davacıya iki aylık rapor süresinin bitiminde, bir yıl süre ile ağır işlerde çalıştırılamayacağına dair rapor verildiği anlaşılmaktadır. Tanık anlatımlarına göre davacı ameliyat sonrasında belli bir süre daha depo bölümünde çalışmış, daha sonra 04.11.2006 tarihinde “çalıştığı bölümdeki uyumsuz ortamın da sağlığını etkilemeye başlaması ve çalıştığı işin ağır oluşu” sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini açıklamıştır. Mahkemece davacının iddiası ile davalının savunması birlikte değerlendirilmek suretiyle tanık anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmemiş, davacının gerek ameliyat öncesinde ve gerekse sonrasında hangi görevlerde ne kadar süre ile çalıştırıldığının netleştirilmemiştir. Mahkemece, gerek davacının bu beyanı gerekse tüm dosya kapsamına göre öncelikle işyerinde ifa ettiği iş açıklığa kavuşturulup, daha sonra yapılan işin 4857 sayılı Kanunun 24/1-a maddesi bağlamında davacının sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 24/1.-(a) maddesinde belirlenen esaslar, işyerinin özellikleri, çalışma şartları, yapılan işin özellikleri bir bütün halinde dikkate alınarak davacının ileri sürdüğü sağlık sebepleri bakımından araştırma yapılmalı ve davacı için tam teşekküllü meslek hastalıkları yahut devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu aldırılarak iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılmasının, işin niteliğinden doğan bir sebeple davacının sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığı belirlenmelidir. Bu araştırmanın sonucuna göre feshin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında karar verilmesi gerekirken, belirtilen yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.