Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/21848 E. 2019/9816 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21848
KARAR NO : 2019/9816
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili; zamanaşımı def’i ve husumet itirazlarında bulunmuş, müvekkilinin ihale makamı konumunda olması sebebi ile davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı … vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-İşçinin yıllık izin ücretinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59.maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Akdin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
4857 sayılı Kanun’un 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147. maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir.
Somut olayda davacının iş sözleşmesi 31.12.2009 tarihinde feshedilmiş olup yıllık izin ücreti 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Davacı davasını 22.12.2015 tarihinde ıslah ettiğinden, ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresi 22.12.2010 tarihinde dolmuştur. Bu nedenle, davacının ilk talebi dışında yıllık izin alacağı yönünden ıslah ile arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığı gözetilmeksizin hüküm kurulması isabetsizdir.
3-Kabule göre ise, davalı şirket vekili tarafından 01.12.2015 havale tarihli dilekçe ekinde sunulan; davacının 01.05.2009- 15.05.2009 tarihleri arasında yıllık izin kullanarak 15.05.2009 tarihinde izin bitimi ile işe başladığını belirtir, davacı ve bölüm sorumlusunun imzalarını içerir 21.04.2009 tarihli izin istek formunun dikkate alınmadığı bilirkişi raporundaki hesaplamanın hükme esas alınması hatalı olmuştur.
4-Gerekçeli karar başlığında “1” numaralı davalının “T.C. …” şeklinde yazılması gerekirken “…” şeklinde yazılması, İl Sağlık Müdürlüğünün tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebi ile hatalı ise de; … avukatının duruşmaları takip ve kararı temyiz etmiş olması karşısında, anılan hatanın mahkemesince her zaman düzeltilebilecek sonuca etkili olmayan maddi hata niteliğinde olduğu anlaşıldığından, bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılardan…Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’ye iadesine, 06.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.