Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/21381 E. 2019/6734 K. 27.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21381
KARAR NO : 2019/6734
KARAR TARİHİ : 27.03.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde … Havalimanında yer hizmetleri memuru olarak çalışmaya başladığını, 03.10.2014 tarihinde de aynı şirket bünyesinde …Havalimanında çalışmaya devam ettiğini, iş sözlşemesinin fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile müvekkili tarafından 19.11.2014 tarihinde davalıya tebliğ olunan ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının kanuni çalışma saatlerinden daha fazla çalışmasının bulunmadığını, feshin haklı nedene dayanmadığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının fazla mesai ücreti alacağının bulunmamasına rağmen fazla sürelerle çalışma ücretine hak kazandığı, söz konusu ücretin ödenmemesi nedeni ile feshin haklı olduğu gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne fazla çalışma ücreti talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine 4857 sayılı Kanunu’nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin ödeneceği öngörülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir.
Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır.
İşçinin ücretinin kanun veya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 24/II-e. bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Somut olayda, davacı yolcu hizmetleri memuru olarak çalışmakta iken fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürmüş olup; davalı tarafından davacının kanuni çalışma saatlerinden eksik çalıştığı, bu sebeple feshin haksız olduğu savunulmuştur. Davacı dava dilekçesinde, çalışma saatlerine ilişkin olarak, 07.00-15.00/15.00-23.00/23.00-07.00 saatlerinde olmak üzere 3 vardiya halinde çalıştığını, haftada iki gün izin kullanması gerektiği halde davalı tarafından buna riayet edilmeyerek genelde haftada bir gün hafta tatili kullanarak çalışma yaptığını, ayrıca sıklıkla vardiya saatlerinin uzatıldığını beyan etmiştir. Davacı tarafından davalıya keşide edilen … 5. Noterliğinin 17.11.2014 tarihli ve 32237 yevmiye numaralı ihtarnamede de, günde üç vardiya çalıştığı, vardiya saatlerinin genelde uzadığı ve fazla çalışma yapıldığı belirtilmiştir. Mahkemece, tanık beyanlarına göre işyerindeki yerleşik uygulamanın, haftada 5 gün 3’er saatlik vardiyelerle çalışma şeklinde olduğu, buna göre davalı işyerinde haftalık çalışma süresinin (8×5=)40 saat olarak uygulanmasının iş sözleşmesinin esaslı unsuru haline gelmiş olduğu, bu nedenle de haftalık 40 saatlik çalışma sürenin aşıldığı -özellikle haftanın 6 günü çalışılan haftalarda- 4857 sayılı Kanunun 41/3. maddesinde yer alan “Fazla sürelerle çalışma ücretine” hak kazandığı; ancak işveren tarafından, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenmesi gereken fazla süreli çalışma ücretinin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davacının, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır.
Ancak, taraflar arasındaki 01.03.2010 tarihli iş sözlşemesinde haftalık mesai 45 saat olarak belirlenmiş olup; dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından haftalık 45 saati aşan çalışmanın bulunduğu ispat edilememiştir. Üstelik gerek dava dilekçesi gerekse de davacı tarafından davalıya keşide edilen 17.11.2014 tarihli ihtarnamede fazla süreli çalışma yapıldığına, fazla süreli çalışma ücretinin ödenmediğine ve fazla süreli çalışma ücretinin ödenmemesinin haklı fesih sebebi teşkil ettiğine ilişkin bir açıklama yer almamaktadır. Aksine bahse konu ihtarname metninde, 4857 sayılı İş Kanununun 41. maddesinin tümüne değil yalnızca 41/1. maddesine atıfta bulunularak haftalık 45 saati aşan çalışmanın bulunduğu iddia edilmekte olup bu husus da ispat edilememiştir. Tüm bu gerekçelerle, davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğu ispat edilemediğinden feshin haklı nedene dayandığından söz edilemeyecektir. Davacının kıdem tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.