Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/21280 E. 2019/6835 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21280
KARAR NO : 2019/6835
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı …Ş.’nin ihbar tazminatı alacağından sorumlu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece hüküm altına alınan ihbar tazminatı alacağından davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Ne var ki, varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatı alacağından son işveren sorumlu olup asıl işverenin bu alacaktan sorumlu olması fesih tarihi itibariyle asıl işveren sıfatının devam ediyor olmasına bağlıdır. Somut uyuşmazlıkta, davalı …Ş.’nin asıl işveren olarak hukuki sorumluluğu 05.02.2013 tarihi itibariyle sona ermiştir. Fesih ise 02.04.2013 tarihinde gerçekleşmiştir. Şu halde, davalı …Ş., fesih tarihi itibariyle asıl işveren olmadığından feshe bağlı bir alacak olan ihbar tazminatından sorumlu tutulması mümkün değildir.
Açıklanan nedenle ihbar tazminatı alacağından diğer davalı Kontrol Özel Güvenlik Ltd. Şti.’nin tek başına sorumlu tutulması gerekirken davalı …Ş.’nin de bu işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında kıdem tazminatına yürütülen faizin başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği hususu bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekmekte olup iş akdi 02.04.2013 tarihinde feshedilmiştir. Dava dilekçesinde ise, kıdem tazminatına 04.04.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Şu halde, kıdem tazminatına taleple bağlı kalınarak 04.04.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken talep aşılarak ve hatalı şekilde 04.02.2013 tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harçlarının istem halinde ilgililerine iadesine, 28.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.