Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/21080 E. 2019/6843 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/21080
KARAR NO : 2019/6843
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 22/02/2008-30/09/2014 tarihleri arası davalılar yanında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, il özel idarelerinin kapatılması üzerine davacının diğer davalı yanında çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalıların cevaplarının özeti:
Davalı … Hazinesi vekili, davacının 6330 sayılı Yasa kapsamında Bakanlıklarına devredilen bir işçi olmaması sebebiyle davanın Hazine ya da Bakanlıkları ile bir ilgisi olmadığı, davacının çalıştığı dönem içinde yüklenici firmalar yanında çalıştığını, Maliye Hazinesine devredilen … İl Özel İdaresi’nin ihalelerini alan yüklenici firmalardan 4857 sayılı Yasanın 36. maddesi uyarınca alacaklı olan personelin başvurmaları için her hakkediş döneminde ilanlar verildiğini ve başvuruda bulunanlara firmaların hakkedişlerinden kesinti yapılarak ödeme yapıldığını, davacının talepleri açısından idarenin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporuna göre yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı … temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı … Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesine göre bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Ancak asıl işverenin müteselsil sorumluluğu alt işverenin işçisinin asıl işverenin işyerinde özgülenmiş olarak çalıştığı süre ile sınırlıdır.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Devir hükümlerine göre ise; feshe bağlı diğer haklardan olan kullanılmayan izin ücretlerinden ve ihbar tazminatından son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun120. maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 112/2 maddesinin b fıkrasında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları; Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanun’un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödeneceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı işçi 22/09/2008-30/03/2014 tarihleri arası dava dışı alt işveren şirketler nezdinde, tüzel kişiliği sona eren asıl işveren … İl Özel İdaresi işyerinde, 31/03/2014-30/09/2014 tarihleri arası ise dava dışı alt işveren şirket yanında asıl işveren Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmıştır. Davacının yanında çalıştığı dava dışı alt işveren STK Güvenlik şirketi ile tüzel kişiliği sona eren asıl işveren İdare arasındaki 01/01/2014-30/03/2014 tarihli hizmet alım sözleşmesinin 30/03/2014 tarihinde sona erdiği ancak dava dışı alt işveren STK Güvenlik şirketince bu defa asıl işveren Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı ile 31/03/2014-15/04/2014, 16/04/2014-01/05/2014, 02/05/2014-01/08/2014 ve 02/08/2014-30/09/2014 tarihli hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı ve davacı işçinin anılan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında aralıksız çalıştırıldıktan sonra iş sözleşmesinin 30/09/2014 tarihinde haklı neden olmaksızın feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalışmıştır. Davalı … Bakanlığının yukarıda işaret edilen yasa hükmü uyarınca dava konusu kıdem tazminatı alacağı yönünden son kamu kurumu olarak davacının farklı kamu kurum kuruluşlarında geçen çalışmalarının tamamından sorumlu tutulması isabetli ise de davaya konu yıllık ücretli izin ve ihbar tazminatı alacakları yönünden asıl işverenin müteselsil sorumluluğu alt işverenin işçisinin asıl işverenin işyerinde özgülenmiş olarak çalıştığı süre ile sınırlı olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davalı … Bakanlığının tüm çalışma döneminden sorumlu tutulması isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.