Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/20133 E. 2019/6655 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20133
KARAR NO : 2019/6655
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde tespitçi kurye olarak 04.03.2008-15.07.2014 tarihleri arasında çalıştığını, işe ilk girdiği tarihten itibaren haftada bir değişmek suretiyle akşam vardiyasında hafta içi beş gün 17.00-02.00, cumartesi günü ise 15.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, gündüz vardiyasında ise cumartesi günleri dahil olmak üzere haftada altı gün 03.00-15.00 saatleri arasında çalıştığını, vardiya değişimleri sebebiyle iki haftada bir pazar çalıştığını, pazar gecesi saat 22.00’de başlayan çalışmanın pazartesi günü saat 08.30’a kadar devam ettiğini, gündüz vardiyasının ise salı günü saat 03.00’de başladığını ve davacıya hafta tatili kullandırılmadığını, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin bütün taleplerine rağmen hiçbir zaman ödenmediğini, işverence usulüne uygun olmayan bordrolar düzenlendiğini, bordrolardaki fazla çalışma ücretlerinin gerçekte fazla çalışma süresini yansıtmadığını, prim ödemesi, rapor, izin, ayın çektiği gün sayısına bağlı olarak çalışılan gün sayısındaki değişme dışında sürekli aynı maaşı aldığını, bordroda gösterilen tutarının çıplak ücret olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin bizzat davacının kendisi tarafından feshedildiğini, davacının fazla çalışma ücret alacağı olduğu yönündeki iddiasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının imzasını içeren bordrolardan da açıkça görüleceği gibi üzere davacı tarafından fazla çalışma yapılmış ise bu fazla çalışma karşılığı ücretlerinin bordrolara yansıtıldığını ve davacının banka hesabına ödendiğini, bordroların gerçeğe uygun olarak düzenlenmediği yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, altı yıla yakın süredir davalı işyerinde çalışması bulunan davacının bu kadar uzun süredir fazla çalışma ücretini almadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının bu süre zarfında hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin bordroları imzaladığını, davacının ücretinin gerçek ücreti olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, işverence bordroların kanuna aykırı olarak düzenlendiğini, bordrolardaki fazla çalışma ücretlerinin gerçekte fazla çalışma süresini yansıtmadığını, prim ödemesi, rapor, izin, ayın çektiği gün sayısına bağlı olarak çalışılan gün sayısındaki değişme dışında sürekli aynı maaşı aldığını, bordroda gösterilen tutarının çıplak ücret olduğunu ileri sürerek fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiş, davalı ise bordroda görünen ücretin davacının gerçek ücreti olduğunu, bordronun kanuna uygun olduğunu, altı yıldır aynı işyerinde çalışan davacının fazla çalışma ücretinin bordroda gösterildiğini ve banka hesabına yatırıldığını, davacının bordroyu ihtirazı kayıt ileri sürmeden imzaladığını savunmuştur. Mahkemece fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilen bordrolarda 21 saat, istisnai olarak da 16 + 7,5 saat üzerinden bazen de 7 ila 9,8 saat arasında değişen fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği, buna rağmen davacının net ücretinin hiç değişmediği, yapılan ücret ödemelerinin birbirine yakın olduğu, ayrıca emsal dosyalarda da işverence her ay aynı sürelerde gösterilen fazla çalışma ücretlerinin işçinin normal ücreti olduğunun değerlendirildiği, görünüşte yapılan fazla çalışma ücret tahakkuklarının gerçekte fazla çalışma süresini yansıtmadığı ve bordroda gösterilen tüm ücret tutarının davacının çıplak ücreti olduğu, bu itibarla davalı işverenlikçe dosyaya sunulan bordrolardaki fazla mesai ve tatil ve mesaileri tahakkuklarının muvazaalı olarak düzenlendiği sonucuna varılarak bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davacı davalıya ait işyerinde 2008-2014 yılları arasında çalışmış olup, dosya kapsamından davacının tüm çalışma dönemine ilişkin bir bordro hilesi bulunup bulunmadığı tespit edilememektedir. Her ne kadar mahkemece, bordrolarda bordrolarda 21 saat, istisnai olarak da 16 + 7,5 saat üzerinden bazen de 7 ila 9,8 saat arasında değişen fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği, buna rağmen davacının net ücretinin hiç değişmediği ifade edilmiş ise de, mevcut bordroların incelenmesinden bazı bordrolardaki ücretlerin değişkenlik gösterdiği görülmektedir. Davacının işyerinde yaklaşık altı yıl çalıştığı dikkate alındığı takdirde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini oluşturan bu bordro farklılığının davacının tüm döneme ilişkin bordroları detaylı olarak incelenmek suretiyle hangi sebepten kaynaklandığının ve ayrıca süreklilik gösteren bir durum olup olmadığının çözümü gerekmektedir. Bu itibarla davacının aldığı ücretin saat başına düşen miktarının tespiti ile bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla çalışma süreleri ve karşılığı miktarlar belirlenerek bu miktarların gerçekten davacıya ödenip ödenmediğinin değerlendirilmesi için muhasebeci bir bilirkişiden rapor alınmalı, işverence bordro hilesi yapılıp yapılmadığı yönünden gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra sonucuna göre davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatili ücreti talepleri yönünden davayı belirsiz alacak davası olarak açtığı ve anılan alacaklar yönünden artırım dilekçesi sunduğu açık olup, Mahkemece belirsiz alacak davasına konu alacakların tamamı yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur. Kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.