YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/20122
KARAR NO : 2019/3846
KARAR TARİHİ : 20.02.2019
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin 31/12/2012 tarihinde sona erip ermediği ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağını talep edip edemeyeceği uyuşmazlık konusudur.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü iş yerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir.
Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde iş yerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işveren geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir iş yerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.
Yapılan bu açıklamalara göre; işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Somut olayda; davacının davalıya ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalışırken, alt işverenin davalı işyerinde ihale süresinin sona ermesi nedeniyle 31/12/2012 tarihinde işten ayrılış bildirgesinin verildiği, bildirgede çıkış sebebinin “18-işin son ermesi” olarak bildirildiği, davacının 31/12/2012 tarihinde işten çıkışından sonra 02/01/2013 tarihinde 1466617 sicil numaralı işverende işe girişinin bulunduğu ve 16/07/2013 tarihine kadar devam ettiği görülmektedir. Bu nedenle, davacının aynı işyerinde yeni alt işverende çalışmaya devam edip etmediğinin araştırılarak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozma sebebidir.
3-Ayrıca hükümde, hafta tatili ücreti açısından 1.042,40 TL’den 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 745,22 TL hafta tatili ücreti kabul edilmiştir. Ancak, hükme esas bilirkişi ek raporu incelendiğinde hafta tatili ücretinin brüt 1.042,40 TL, net 745,22 TL olarak tespit edildiği görülmektedir. Bu nedenle, 1.042,40 TL’den 1/3 oranında yapılan indirim sonucu hükmedilen miktar hatalı olup indirim sonucu hükmedilmesi gereken miktar 694,93 TL olması gerekmektedir.
4-Diğer yandan, yargılama esnasında Sistem Enerji San. Tic. A.Ş.’ne dava ihbar edilmiş olup, ihbar olunan şirketin karar başlığında gösterilmemesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.