YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19978
KARAR NO : 2019/3608
KARAR TARİHİ : 18.02.2019
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı… San. Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda, davacının davalı şirket nezdinde 28.08.2012- 28.02.2014 tarihleri arası 1 yıl 6 ay 1 gün çalıştığı belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 14 gün üzerinden yapılan hesaplama mahkemece kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan izin defterinde 2013 yılı 9. ay 5 gün, 11. ay 4 gün ve 2014 Ocak ayı 5 gün olmak üzere izin kullandığı savunulmuştur. HMK 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının imzalı izin defterindeki izinleri kullanıp kullanmadığı ve imzası sorularak izin alacağının araştırılması ve oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
2- Davacının fazla çalışma alacağının hesap yöntemi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda hem çalışılan hafta tatili için alacağa hükmedilmesi hem de çalışılan hafta tatillerindeki sürenin fazla çalışma alacağı hesabına dahil edilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, aynı çalışmanın mükerrer şekilde davalı işveren aleyhine hüküm altına alınması usul ve kanuna aykırıdır . Mahkemece ek rapor aldırılarak davacının fazla çalışma alacağı 6 gün üzerinden hesaplanmalı pazar günleri için 7.5 saati aşan çalışmaları fazla çalışma olarak dikkate alınmalıdır. Belirtilen yön gözetilmeden verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.