Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19591 E. 2019/2725 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19591
KARAR NO : 2019/2725
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı …Okulu ve Merkez Komutanlığının yemekhane ve mutfağında değişik alt işverenlerin işçisi olarak ve en son … İhr. San. Tic. Ltd. Şti. bünyesinde olmak üzere 21/06/2006- 06/10/2010 tarihleri arasında asgari ücretle aralıksız olarak genel tatil günleri dahil sürekli 08:00-20:00 veya 20:00-08:00 saatleri arasında iki vardiya şeklinde fazla mesai yapmak suretiyle çalışmakta iken iş sözleşmesinin, sebepsiz ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, hak ettiği izinlerinin kullandırılmadığını, son günlük brüt ücretinin 25,35 TL olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ihaleyi üstlenen firmalarla aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının fazla çalışmasının söz konusu olmadığını, yapılan işin fazla çalışmayı gerektirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece gerekçe kısmında belirtilen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacakları bakımından miktarlar ile hüküm altına alınan miktarların birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen miktarlar dikkate alınmak suretiyle bu çelişkinin giderilmesi gereklidir.
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı tanığının benzer mahiyette davası bulunduğu, beyanlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığı,fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacağının ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davacı tanığının işverenle husumetli olduğu görülmektedir. Bu nedenle davacı tanığının beyanlarına yan deliller ile desteklenmedikçe değer verilemez ise de, davacı tanığı … dosyası dahili davalı işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve Dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalar (Örneğin, Dairemizin 2017/12131 esas sayılı dosyası vd gibi) da dikkate alındığında davacının haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, tüm çalışma döneminde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığı tespit edilmektedir.
Açıklanan nedenler ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının belirtilen süreler ve davacının fiili çalışma süresi esas alınarak hesaplanmalıdır. Ayrıca davacının çalıştığı süre göz önüne alınarak hesaplanan tutar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacakların hüküm altına alınması gerekmektedir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.