Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19475 E. 2019/1720 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19475
KARAR NO : 2019/1720
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 23.03.2011 tarihinde iş makinesi operatörü olarak işe başladığını, 19.06.2013 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, iş akdine davalının haksız son verdiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında fazla çalışma ücretinin hesaplanma şeklinde uyuşmazlık vardır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarından hareketle davacının 07.00-18.00 saatleri arasında 1 saat yemek molası ve yarım saat dinlenme olacak şekilde toplam 1,5 saat ara dinlenme yaptığı kabul edilerek; 11 saat-1,5 saat ara ile günlük 10,5 saat çalıştığı ve 6 gün üzerinden haftalık 63 saat çalışarak davacının 18 saat haftalık fazla mesai yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılmıştır. Ancak davacının 1,5 saat ara dinlenme ile günlük çalışma süresinin 9,5 saat olduğu anlaşıldığından, davacının yasal çalışma sınırı olan 45 saati aşan 12 saat haftalık fazla mesaisi bulunmaktadır. Fazla çalışma hesabının buna göre yapılması gerekirken haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılması hatalı olmuştur.
3- Bir diğer uyuşmazlık, davacıya ödendiği bildirilen fazla çalışma ile ulusal bayram genel tatil ücretlerinin belirlenmesi, mahsubu veya dışlanması konusundadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının toplam fazla çalışma alacağı ile ulusal bayram genel tatil ücretleri belirlendikten sonra bu miktardan, toplam ödemenin mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Bu mahsup şekli doğru olmamıştır. Öncelikle ödemelerin dayanağının imzalı bordro olup olmadığı belirlenmeli, şayet imzalı bordroya göre ödendiği tespit edilen kısım var ise, bu kısmın ödendiği ay, ilgili alacaktan dışlanmalıdır. İmzalı bordro yerine sadece banka kayıtları ile ödendiği tespit edilen miktarlar yönünden ise, yapılan ödemenin ait olduğu ay tespit edilmek suretiyle, ödeme hangi aya ilişkin ise o aya ait hesaplamadan mahsup yoluna gidilmelidir.
4- Davacının yıllık izin ücreti talebinin yerinde olup olmadığı da tartışmalı bir diğer konudur.
Davacı 23.03.2011 ila 19.06.2013 tarihleri arasında olacak şekilde 2 yıl 2 ay 26 gün davalı nezdinde çalışmış, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53. maddesi gereği ilk 5 yıl için 2×14= 28 gün yıllık izin hakkı bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacının izin ücreti talebi kabul edilmiş ise de, dosyaya sunulan ve davacının imzasının yer aldığı personel izin formu ile izin cetveline göre davacı 02.05.2013-17.05.2013 tarihleri arası 14 gün yıllık izin kullanmış, yine davacının imzasının yer aldığı personel izin formuna göre 24.03.2012 tarihi itibari ile de 14 gün yıllık izin kullanarak toplam 28 gün yıllık izin kullanmıştır. Buna göre davacının bakiye izin süresinin olmadığının anlaşılması karşısında talebin reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.