Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19387 E. 2019/1396 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19387
KARAR NO : 2019/1396
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 2007 yılında bölge şefliğine terfi edildiğini, davacının iş akdinin 24.06.2013 tarihinde davalı şirket tarafından İş Kanunu m.25/11 gereğince haksız olarak feshedildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca sürekli olarak fazla mesai yapmak ve hafta tatilleri ile dini-milli bayramlarda çalışmak zorunda kaldığını ve davacıya fazla mesai ödemesi ile hafta tatili ödemesi yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, 500 TL hafta tatili alacağının, 100 TL genel tatil ücreti ve dini-miIIi bayramlar ücretinin, 5.000 TL, fazla mesai ücretinin, 100 TL asgari geçim indiriminin dava tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı işçinin üst düzey yönetici olup olmadığı ve davacı işçinin fazla çalışma,ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili,asgari geçim indirimi ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz.
Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici var ise işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlemesi söz konusu olmayacağından, kanunda öngörülen çalışma saatlerini aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar.
Bu bakımdan yönetici olarak çalışan işçiye başkaca bir amir,şirketin yöneticisi,yönetim kurulu üyesi vb. tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediği belirlenmelidir.
Somut olayda; Mahkemece dosya kapsamından davacının görev yaptığı pancar tarımının yıl boyu çalışmayı gerektiren iş olmadığı, davacının bölge şefi olması nedeniyle sürekli çalışmasını gerektiren işlerden de olmadığı, davacının daha ziyade kontrol şeklindeki görevinin pancar döneminde yoğunlaşmakla birlikte yıl genelinde yoğun olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca davacının çalıştığı pozisyon dikkate alınarak ücretinin buna göre de belirlendiği anlaşılmış olmakla davacının fazla çalışmasından ve buna bağlı olarak fazla çalışma ücretinden bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından davacının çalışma düzeni yeterince aydınlatılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı işverene ait organizasyon şeması, işyerindeki çalışma düzenine dair talimat, genelge vs belgeler getirtilmeden, aynı yerde görev yapan ve davacıya talimat veren bir başka yönetici olup olmadığı veyahut çalışma düzeninin bizzat şirket merkezinden belirlenip belirlenmediği tespit edilmeden, bu hususta mesai başlangıç ve bitişiyle ilgili imza föyü, bilgisayar kaydı, kartlı sistem uygulaması bulunup bulunmadığı araştırılmadan, dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanları dikkate alınmadan ayrıca davacıya ait banka hesap hareketleri celp edilmeden ve bordrolarda tahakkuk eden dava konusu alacaklarının davacıya ödenip ödenmediği belirlenmeden yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.