Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19380 E. 2019/1675 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19380
KARAR NO : 2019/1675
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerindeki işine haksız olarak son verildiğini belirterek fazla mesai ücreti, hafta tatili çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talep etmiş olduğu fazla mesai ücreti davalı tarafından sunulan elektronik giriş-çıkış kayıtlarına göre hesaplanmış, bu kayıtlanda giriş saati bulunan ancak çıkış saati belirlenemeyen günlerde ise davacı tarafından dinletilen tanık beyanlarına itibarla çıkış saatinin 21:00 olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Ancak beyanlarına itibar edilen davacı tanıkları … ve …’unda davalı işverine karşı davalarının olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda husumetli tanık beyanlarına itibarla çıkış saati olmayan günlerde çıkış saatinin 21:00 olarak kabul edilmesi hatalıdır. Rapora esas alınan giriş-çıkış kayıtlarında çıkış saati olan günlerde çıkış saatinin genellikle 17:30 ile 18:15 alarak değiştiği anlaşıldığından davacının çıkış saati olmayan günlerde de saat 18:00’de çıkış yaptığının kabulü ile hesaplama yapılması dosya kapsamına uygun olacaktır. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.01.2019 ününde oybirliğiyle karar verildi.