Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19332 E. 2019/1535 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19332
KARAR NO : 2019/1535
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde usta öğretici olarak değişen alt işverenler bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Belediye ile dava dışı … Yatırım San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olarak çalıştığını, davacının hak kazandığı işçilik alacaklarını ödendiğini ve davacının buna dair ibraname imzaladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı 28/12/2006-03/05/2015 tarihleri arasında davalı Belediyeye ait işyerinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, kendisine 8.531 TL olarak kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılarak ibraname imzalatıldığını ancak ödemenin eksik olduğunu, ibranamenin kısmi ödemeye ilişkin olması sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürmüş, mahkemece davacının talebi doğrultusunda karar verilmiştir. Dosya kapsamında ibraname veya Belediye ile dava dışı şirketler arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri, SGK işyeri tescil bilgileri bulunmamaktadır. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiği gerekçesiyle, kıdem tazminatı ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine hükmedilmiş ise de, öncelikle davalı Belediyenin sorumluluğunun yasal dayanağının açıklanıp ortaya konulmaması, Belediyenin hangi yasal düzenlemeye göre ve dosyadaki hangi deliller kapsamında davacının alacağından sorumlu olduğunun hükümde bildirilmemesi 6100 sayılı Kanunun 297. maddesine aykırı olup, bu husus tek başına bozma sebebi teşkil etmektedir.
3-Taraflar arasında davacının davalı Belediyeye ait işyerindeki çalışma süresi ve davalı Belediyenin talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı ile ilgili uyuşmazlık söz konusudur.
Somut uyuşmazlıkta davacının 28/12/2006-15/02/2007 tarihleri arasında 1003015 sicil numaralı K Sigortaya ait işyerinde, 17/02/2007-31/12/2007 tarihleri arasında 1046382 sicil numaralı ve 01/01/2008-31/12/2008 tarihleri arasında 1051338 sicil numaralı … Şirketine ait işyerinde çalıştığı anlaşılmakta ise de, davalı … davacının söz konusu tarihlerde Belediye bünyesinde çalışmadığını savunmuştur. Dosya kapsamında sadece işe giriş bildirgeleri ile davacıya ait hizmet döküm cetveli bulunmakta olup, mevcut kayıtlardan bu işyerleri ile davalı … arasında ne gibi bir bağ bulunduğu tespit edilememektedir. Bu bakımdan, öncelikle davacıya ve hizmet döküm cetvelinde tespit edilen işyerlerine ait sosyal güvenlik kayıtları, varsa hizmet alım sözleşmeleri gibi belgeler toplanarak davacının çalıştığı bildirilen işyerleri ile davalı … arasında nasıl bir bağ bulunduğu açıklığa kavuşturulmalı, buna göre davacının Belediye bünyesindeki çalışma süresi belirlenerek tüm deliller bir arada değerlendirildikten sonra davalı Belediyenin talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı yönünden bir karar verilmelidir. Davacının çalışma süresi ile ilgili uyuşmazlık giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.