Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19298 E. 2019/1451 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19298
KARAR NO : 2019/1451
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 19/06/2012 tarihinde telci olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin bu çalışmasını işten çıkarılış tarihi olan 06/11/2013 tarihine kadar aralıksız olarak devam ettirdiğini, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan bildirimsiz olarak sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ve aylık ücret alacağının davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
Davalının Cevap Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ve ücret alacağının reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Temyize konu davada, davacı, ayda 1.250,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmiş, davalı taraf davacının bordrolarda yer alan ücret seviyesinde çalıştığını beyan etmiş, davacının ücret bordrosunda en son brüt 1.065,00 TL ücret aldığı ve dönemin asgari ücretinin brüt 1.021,50 TL olduğu ve davacı tanığının kendisinin de davacı gibi telci olarak çalıştığını ve 1.250,00 TL ücret aldıklarını beyan ederek davacı iddiasını doğruladığı görülmüş ise de mahkemece emsal ücret araştırması da yapılmadan davacının bordrolarda gözüken ücret seviyesi ile çalıştığının kabulü ve 2013 Kasım ayı ücretinin de bordroda tahakkuk ettirildiği şekilde banka kanalı ile ödendiğinden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenle ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından davacının iş yerindeki kıdemi, meslek unvanı, iş yerinde çalıştığı tarihler gibi bilgiler de bildirilerek emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı ve davacı tanığı beyanı da birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak ve 2013 Kasım ayı ücretin tam olarak ödenip ödenmediği de belirlenerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
3- Taraflar arasında davacının hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı ve bu itibarla hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen hafta tatili alacağının ödendiği varsayılır.
Hafta tatili günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de hafta tatili alacağı olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla hafta tatili günlerinde çalıştığını ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili çalışma günlerinin daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Hafta tatili günlerinde yapılan çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece davacının hafta tatili ücret talebi değerlendirilirken; dinlenen davacı tanık beyanı dikkate alınmadan ve gerekçe gösterilmeden davacının hafta tatili ücretinin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. Ancak yargılama esnasında dinlenen davacı tanığı … beyanında İş yerinde hafta içi ve cumartesi ve pazar günü aynı şekilde çalıştıklarını belirttiğinden davacının hafta tatillerinde çalışma yaptığını bu tanık beyanı ile ispatladığı anlaşılmakla hafta tatili ücret talebinin kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.