Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19253 E. 2019/1706 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19253
KARAR NO : 2019/1706
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi dahili davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, bir kısım aylık ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Enerji … Tem. Peyz. Orman Ürünleri Tic. San. A.Ş. vekili, … Çimento A.Ş.’nin asıl işveren olduğunu, asıl işverenin fiili olarak işe el koymasından sonra davacı ve diğer işçilerin işe gelmediğini, devamsızlık neden ile iş sözleşmesinin sona erdiğini, davacının alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
“Dahili davalı” … Çimento …. vekili, davacının, müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin ilk dava açıldığı tarih olan 2009 tarihinde davadan haberdar edilmediğini, bu nedenle savunmalarını sunamadıklarını, tüm taleplerin zaman aşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı ile davacı yanında 4 işçinin davalarının birleştirilmesine karar verilip, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş yeri devrinin olmadığı, iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğu hususunun ispat yükü kendinde olan davalı tarafça ispatlanamadığı, davacıların yıllık izin ücretine de hak kazandığı, davacıların haftalık 18 saat fazla çalışması olduğu, dini ve milli bayramlarda çalıştıkları, hafta sonu ücretine ise hak kazanmadıkları gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20/10/2014 tarih ve 2012/38036 esas 2014/30209 karar sayılı ilamı ile “.. karar gerekçesi ile hüküm fıkrasında çelişki oluşturulması ile davacılar arasında davaların birlikte görülmesini gerektiren dava arkadaşlığı ilişkisi olmadığı halde Mahkemece davaların birleştirilmesinin hatalı” olduğu gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı “dahili davalı” … Çimento …. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacı davasını … aleyhine açmış, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında dahili dava dilekçesi verilmek suretiyle … Çimento ….’ni davaya dahil etmiştir. … Çimento …. vekili dahili dava yolu ile husumet yöneltilemeyeceğini ve hakkında usulüne uygun dava açılmayan şirket hakkında karar verilemeyeceğini belirterek açıkça itiraz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında, davaya zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava yolu ile davalı olarak taraf eklenmesi mümkün değildir.
Davalı … ile “dahili davalı” … arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla, …’ye dahili dava yoluyla husumet yöneltilmesi ve hakkında usulüne uygun dava açılmayan şirket hakkında karar verilmesi usule aykırıdır. Mahkemece … hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.