Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19212 E. 2019/1427 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19212
KARAR NO : 2019/1427
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin işe girdiği yıl itibariyle ilk 11 ayın üzerindeki çalışmaları ile ilgili yıllık izin kullandırılmadığı ve ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı taraf sıfatının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
12.11.2012 tarihli 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmialtı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrası ile sayılan illerde büyükşehir belediyesinin kurulduğu, 2. fıkrasında ile on dört büyükşehir belediyelesinin sınırlarının il mülki sınırları olduğunun belirtildiği, 5. fıkrasında ise bu sayılan illerdeki il özel idarelerinin kaldırıldığı, yürürlük başlıklı 36. maddesinde de kanunun bu hükümlerinin ilk mahalli idareler seçiminde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Anılan Kanunun kabul edildiği tarihten sonraki ilk mahalli idareler seçimi ile yürürlüğe girmesiyle … İl Özel İdaresini tüzel kişiliği dava açılmadan önce sona ermiştir.
6360 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkarsıyla; mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılacağı, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği, söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluş olduğu açıkça düzenlemiştir. Bu durumda kaldırılan il özel idareleri hakkındaki davaların ilgilisine göre devredildiği kurum ve kuruluşa yöneltileceği tartışmasızdır. Somut uyuşmazlıklarda il özel idaresine karşı açılan davalarda öncelikle dava konusunu oluşturan faaliyet ve işlemlerle ilgili konuların hangi kurum ve kuruluşlara devredildiği ve devralanın tüzel kişiliğinin de bulunup bulunmadığı belirlenerek davalı sıfatının kime yöneltileceğinin tespiti gerekir.
Tüzel kişiliği sona eren il özel idarelerinin devir, tasfiye ve paylaştırılma işlemlerini düzenleyen 6360 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinin 1. fıkrasında; devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere vali tarafından, bir vali yardımcısının başkanlığında, valinin uygun göreceği kurum ve kuruluş temsilcilerinin ve ilgili belediye başkanlarının katılımıyla devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kurulacağı bu komisyona yardımcı olmak üzere valinin görevlendirmesi ile alt komisyonlar da kurulabileceği, 4. fıkrasında bu kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idareleri; personelini, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçlarını bu Kanun’un yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde valiliğe bildireceği, bu idarelerin taşınmazlarının satışı, tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları İçişleri Bakanlığının onayına bağlı olduğu, 5. fıkrasında ise tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verileceği, devir işlemi, yapılacak ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı Maliye Hazinesine devredilen taşınmazlar Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla kullanmakta olan kurumlara tahsis edilmiş sayılacağı Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca, bu Kanun’un 1. maddesiyle tüzel kişilikleri kaldırılan il özel idarelerine, belediyelere ve köy tüzel kişiliklerine tahsis edilmiş olanlar; kuruluş kanunlarıyla kendilerine verilen kamusal nitelikteki görevleri yerine getirmeleri amacıyla ve komisyon kararıyla; ilgisine göre Bakanlıklara, Bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşlarına, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyelerinin bağlı kuruluşlarına ve ilçe belediyelerine tahsis edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeler kapsamında devir öncesi doğan ve bir kurum ve kuruluşa devredilemeyen işçilik alacaklarının tahsili için açılan davalarda taraf sıfatının kime ait olduğu konusunda anılan kanunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararı ile il özel idaresinin devir öncesi borçlarının hangi kuruma devredildiğinin belirlenerek davalı taraf sıfatının borcu devralan bu kurum veya kuruluş olduğunun tespiti gerekmektedir.
Dava konusu olay açısından; davalı gösterilen … İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona ermeden önce davacı işçinin nakil olduğu ve … İl Özel İdaresinden talep ettiği ücret alacakları bakımından kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi gerekecektir. Öncelikle devir, tasfiye ve paylaştırma komisyon kararı getirtilerek, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idaresinin devir öncesi borçlarının devredildiği kurum belirlenmiş ise davalı taraf sıfatını borcu devralan bu kurum veya kuruluşun taşıdığı, borçların devri konusunda alınmış bir karar yok ise anılan il özel idaresinin aktiflerini ve alacaklarını devralanın borçlardan da sorumlu tutulması; tüm bu araştırmalarla borçtan sorumlu tutulacak davada taraf ehliyetine sahip bir kurum veya kuruluş tespit edilemediği hallerde borcun mahalli idare birimi olan il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması dikkate alındığında, davanın İçişleri Bakanlığına yöneltilerek sonuçlandırılması gerekeceği anlaşılmaktadır.
3-Kabule göre ise, mahkemece hüküm altına alınan alacakların net ya da brüt olduğunun kararda belirtilmemesi hatalı olduğu gibi, davalı … harçtan muaf olmasına karşın, davacı tarafından peşin karar ve ilam harcı olarak ödenen 80,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.