Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19179 E. 2019/1500 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19179
KARAR NO : 2019/1500
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalının…’deki Kemalpaşa fabrikasında iş sözleşmesi imzaladığını, 01.09.2014 tarihinden itibaren 5.5 aylık belirli süreli iş sözleşmesinin bitim tarihinin 13.02.2015 olarak belinlerlendiğini, davacının 08.01.2015 tarihinde e-Devlet kapısı üzerinden kendi iş kolunda örgütlenmiş Selülöz- İş Sendikasına üyelik talebinde bulunduğunu, 09.01.2015 tarihli yönetim kararı ile üyeliğinin onaylandığını, üye olduğu tarihte Toplu İş Sözleşmesi süreci sırasında sendika talimatı ile sakal bırakma ve öğle yemeği yememe eylemi gerçekleştirildiğini, grev kararı almak için sendikanın sandık koyduğunu, 10.02.2015 tarihinde grev kararı alındığını ve ilgili taraflara usulüne uygun şekilde duyurulduğunu, iş sözleşmesinin 13.02.2015 tarihinde bitecek olmasına rağmen 09.02.2015 tarihinde sözleşme bitimine dört gün kala sona erdirildiğini ve aynı gün tebliğ edildiğini, feshe rağmen aynı tarihte iki engelli işçiyi işe almak için ilanlarının olduğunu, davacının kusuru ya da davranışından değil, toplu iş sürecinde grev öncesinde gözdağı amacı ile işten çıkarıldığını ileri sürerek iş sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ile bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere 14418 TL sendikal tazminatın ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının görülen luzüm üzerine iş sözleşmesinin 5. maddesine dayanılarak 09.02.2015 tarihinde feshedildiğini, iş sözleşme bitim tarihi olarak 13.02.2015 olarak gösterildiğini, sözleşme bitim tarihinde kendiliğinden sona erdirildiğini, davacının sakal bırakma ve öğle yemeği yememe eylemlerine katıldığını, ne davacıya ne de bu eylemlere katılanlara yazılı sözlü her hangi bir ihtar ve uyarıda bulunulmadığını, iş sözleşmesinin sona ermesinde ne sendikal faaliyette bulunmasının ne de Toplu İş sürecinin etkisi olmadığını, şirket nezdinde çalışan tek geçici personel olduğunu, diğer işçilere gözdağı vermek amacı ile zaten sözleşmesi bitecek olan davacıyı çıkarılmasında makul yararları bulunmadığını, gözdağı vermek için iş sözleşmesi bitecek personel yerine aktif sendikal faaliyette bulanan kadrolu işçiyi tercih etmesinin bekleneceğini davacı işçi dışında hiçbir işçinin iş sözleşmesinin feshedilmediğini, 2 engelli işçi ilanlarının 22.12.2014 tarihinde fesih öncesine ait olduğunu savunarak davanın reddini istedi .
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yasal koşulları olmadığı halde 5,5 aylık sözleşme ile davacının işe alınması, 6 ay’dan az süreli sözleşme yapılmış olmasının işe iade gibi İş Güvenliği hükümlerini etkisiz kılmak kötüniyetini taşıdığından davacının iş sözleşmesinin kötüniyetle feshedildiği gerekçesi ile kötüniyet tazminatının sendikal tazminatı da içerdiği belirtilerek 2142 TL nin kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesindeki “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin iş sözleşmesinin sendikal sebeple sona erdirildiğini ileri sürerek 14418 TL sendikal tazminat talep etmiştir. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin 6 aydan az süreli yapılmasının iş güvenliği hükümlerinden yararlanmasını engelleme amacı güttüğüne ilişkin vicdani kanaat ile kötüniyet tazminatı kabul edilmiş ise de davacı tarafından dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı talep edilmediği halde davacının talebi aşılarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.