Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19154 E. 2019/1590 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19154
KARAR NO : 2019/1590
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve aylık ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, ücret ödemelerinin yapıldığı ileri sürülen ve açık numarası bildirilen banka hesabına ilişkin ekstrelerinin ilgili bankadan celp edilerek incelenmemesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, banka hesabına ilişkin ekstreler ilgili bankadan istenerek bir incelemeye tabi tutulmalıdır.
3-Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 317/2 ve 319. maddeler uyarınca, ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı def’inde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Davacının ıslah dilekçesi, duruşmanın 12/10/2015 tarihli celsesinde davalı vekiline elden tebliğ edilmiştir. Mahkemece aynı celsede, davalı vekiline, ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunmak üzere on günlük süre verilmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere, ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunma süresi iki haftadır. Mahkemece, iki haftalık sürenin on güne düşürülmesi hukuken geçerli değildir. Davalı vekili, iki haftalık süre içerisinde sunduğu 26/10/2015 tarihli dilekçesinde, ücret ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasını ileri sürmüştür. Bu halde, dava konusu ücret ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesi hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.