YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19127
KARAR NO : 2018/27829
KARAR TARİHİ : 19.12.2018
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının uzun zamandır davalı iş yerinde çalıştığını, emekli olmak istemesine rağmen primlerinin yatırılmaya devam ettiğini, davacının davalıya emekli olmak istediğine dair ihtar gönderdiğini ayrıca davacıdan davalı işverenin işe girdiğinde boş senetler aldığını ve davacının bu boş senetlerin doldurularak icraya konulacağı yönünde tehdit edildiğini belirterek, davacının davalı işverene senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ayrıca kıdem tazminatı, hafta tatili alacağı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin alacağı taleplerinde bulunmuştur.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Dosya kapsamında dinlenilen tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde; fazla mesai hususunda davacı ile aynı iş yerinde çalışmayan davacı tanıkları ve davalı tanıklarının beyanlarının birbirini teyit etmesine rağmen ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından davacı ile aynı iş yerinde çalışan davalı tanıklarının, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde beş personel ile birlikte nöbetleşe çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının çalışma koşulları hakkında aynı iş yerinde çalışmaları sebebi ile bilgi sahibi olan davalı tanıklarının beyanlarına itibarla davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinin 1/5 inde çalışmasının olduğu kabul edilerek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunup bulunmadığı hesaplanmalıdır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı vekili tarafından, davacının alacak taleplerinin 05/08/2015 tarihli dilekçe ile ıslah edildiği ve ıslah harcının yatırıldığı, davalı vekilinin ise süresi içerisinde ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkeme tarafından yapılması gereken; davalı vekilinin zamanaşımı itirazı dikkate alınarak ek rapor aldırılmak sureti karar vermektir. Davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı itirazı dikkate alınmadan karar verilmesi bozma sebebidir.
4-Davacının dosya kapsamından hesaplanan hizmet süresi 13 yıl 11 gündür. Davacının 13 yıllık hizmet süresi dikkate alındığında hiç izin kullanmadan çalışmasına devam etmesi hayatın olağan akışına uygun olmayacağı açıktır. Bu durumda davacının 13 yıllık çalışması boyunca yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı hususunda beyanı alındıktan sonra karar verilmesinin uygun olacaktır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.