Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19094 E. 2018/27648 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19094
KARAR NO : 2018/27648
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 2011 ocak ayından beri yurtiçi tır şoförü olarak çalıştığını, 08.10.2014 tarihinde iş akdinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iki dönem halinde işyerinde çalıştığını, ilk dönem çalışmasını istifa ederek sona erdirdiğini, ikinci dönem ise araç deposundaki yakıtın bir kısmını sattığının tespiti üzerine iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, çalışma döneminde hakedişlerinin eksiksiz ödendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı husunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler hafta tatili çalışmaları için de geçerlidir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98. maddesi, takograf kayıtları ve tanık beyanları dikkate alınarak, davacının haftalık 6 gün, günde 9 saat çalıştığı kabul edilmek suretiyle fazla mesai ücreti, tanık beyanlarına yöre hafta tatilinin iş kanununa uygun kullandırılmadığından tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hafta tatili alacağı hesaplanmıştır.
Dosyada takoğraf kayıtları üzerinde inceleme yapan bilirkişi tarafından, 487 adet kaydın çözümü yapılarak listelendiği bu kayıtlardan 443 adet kayıtta hangi yıla ait olduğu yönünde tespit yapılamadığı, 161 adet kayıtta ise plaka yazılmadığından hangi araçta kullanıldığına dair tespit yapılmadığının bildirildiği rapor edilmiştir.
Hesap Bilirkişisi ise takograf kayıtlarının düzenli olmadığı ancak bazı dönemlerde 3-11 saat arasında çalışmaların kayıtlı olması nedeniyle tanık beyanları ile KTK hükümleri nazara alınarak haftalık 9 saat fazla çalışma yapıldığı değerlendirilmiştir.
Davalı işverence sunulan takograf kayıtlarının çoğunda tarih olarak yıl ve kullanılan aracın belli olmadığı keza tanık beyanlarında da fazla mesai hesabı yapılabilecek kadar açık bir veri bulunmadığı anlaşılmıştır. İşverence takograf kayıtlarının hangi araca ve yıla ait olduğunun sunulması halinde fazla çalışma ve hafta tatili hesabı yapılabilecektir. Ayrıca mevcut teknik bilirkişi raporunda yıl belirli olmadığı halde bir sıralama yapıldığı da tespit edildiğinden, bu durumda takograf kaydının bulunduğu dönemlerde yalnızca bu kayıtlar dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken ilgili yönetmelik ve tanık beyanları uyarınca genel olarak günde 9 saat çalışıldığının kabulü hatalı olmuştur. Ayrıca hafta tatili alacağı da takoğraf kaydı bulunan dönemde kayıtlara göre hesaplanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.