Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19033 E. 2018/27403 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19033
KARAR NO : 2018/27403
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde çalıştığı sırada 27.05.2013 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, açtığı işe iade davası neticesinde verilen kararın Yargıtayca bozularak işe iadesi yönünde hüküm kurulduğunu, işveren tarafından müvekkilinin eski görev ve şartlarında tekrar işe başlatılmadığını ve müvekkiline tazminat ve diğer haklarının da ödenmediğini belirterek bakiye kıdem ve ihbar tazminatları ile iş güvencesi tazminatı, yıllık izin ücreti ve dört aylık fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, işe iade sonrası davacının 18.11.2014 tarihinde işe başladığını, davacının fiilen çalışmaya başladıktan sonra 08.12.2014-12.12.2014 tarihlerinde mazeretsiz ve izinsiz işe gelmemesi üzerine iş sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında yıllık izin ücreti alacağının hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yıllık izin hesabında dikkate alınması gereken bir günlük çıplak ücret, aylık çıplak ücret otuz gün yerine işyeri uygulaması olduğu gerekçesiyle 26 güne bölünerek bulunmuştur. Dosya arasında bu şekilde bir işyeri uygulaması olduğunu gösteren bir delile rastlanılmadığı gibi davalı işverenin ödediği yıllık izin ücreti alacağının hesabını nasıl yaptığını gösteren hesaplama bordroları da bulunmamaktadır.
Mahkemece, ücret ve ödenen yıllık izin ücreti alacağına ilişkin hesaplama bordroları getirtilip işverenin davacının yıllık izin alacağı ücretini nasıl hesapladığı belirlenmeli, işverenin hesaplaması bilirkişi kabulü gibi ise şimdiki gibi karar verilmeli; değil ise aylık ücretin içinde çalışılmadığı halde ödenmesi gereken hafta tatili ücreti bulunduğundan aylık ücret 30’a bölünerek bulunacak bir gün karşılığı çıplak ücrete göre yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmalıdır.
Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.