Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19008 E. 2018/27628 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19008
KARAR NO : 2018/27628
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan … Kavşakbendi Hidroelektrik Santrali vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde vinç makinası operatörü olarak çalıştığını, işyerinde vardiyalı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Enerji Üretim A.Ş. vekili, ihale makamı konumunda bulunduklarını belirterek davanın husumet ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … İnşaat ve Sanayi A.Ş. vekili, davacının fesih bildirim tebligatında tazminatlı olarak iş akdinin feshedileceğinin bildirildiğini, davacının da bunu imzalayarak kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini kabul ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı …Enerji Üretim A.Ş.’nin ihale makamı olduğu kabul edilerek son üç aylık dönem içerisinde ödenmeyen ücret alacağının tüm davalılardan, diğer alacakların davalılar Ataç İnşaat ve Sanayi AŞ ile …r iş ortaklığından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı … davalı …Enerji Üretim A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davalı …Enerji Üretim A.Ş. ile diğer davalılar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi kurulup kurulmadığı, anahtar teslimi ile iş verilip vermediği konusundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren – alt işveren ilişkisi denir.
Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
Asıl işveren – alt işveren ilişkisinin gerçekleşmesi için, asıl işverenin mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işi yada asıl işin bir bölümünü alt işverene vermesi gerekir. Verilen iş, mal veya hizmet üretimine ilişkin olmayan bir iş ise, bu tür bir ilişki doğmaz.
Alt işveren – asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır. Alt işveren üstlendiği işi sözleşme koşulları doğrultusunda, ama kendi adına ve bağımsız bir biçimde yürütür. Çalıştırdığı işçilerle kendi adına iş sözleşmesi yapar; gerekli talimatları verir; işçilere ücretlerini kendisi öder; ücret bordrolarını düzenler; SGK primlerini yatırır.
Öncelikle asıl iş, yardımcı iş ve anahtar teslimi iş kavramları üzerinde durmak gerekir.
Asıl iş, mal ve hizmet üretiminin esasını oluşturan iştir ve bu iş doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alır ve üretimin zorunlu unsurdur. Asıl işverenin faaliyet alanına göre belirlenir.
Yardımcı iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan, ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iştir. Anahtar teslimi işten bahsedilmesi için;
Alt işverenin asıl işverenden aldığı işin, Asıl işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşıması, İşyerindeki üretimle ilgisinin olmaması veya asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmaması, verilen işin asıl iş yada yardımcı iş niteliğinde olmayıp, başkaca bağımsız bir iş olması gerekir.
Burada önemli olan asıl işverene ait “iş” kavramının hangi iş olduğudur. Asıl işverene ait olan ve alt işverenin yapacağı iş, asıl işverenin ürettiği mal ve hizmet süreci içinde veya tamamlayıcı olmalıdır.
İşin bir bölümünde işçi çalıştırmayan, işin tamamını anahtar teslimi ve ihale yolu ile başkasına devreden ve işten elini çeken kişi asıl işveren olarak nitelendirilemez.
Görüldüğü gibi anahtar teslimi işte, işverenin asıl faaliyet alanı olan mal ve üretim alanı dışında bir yapım işi söz konusudur.
Bu anlamda asıl işverenin faaliyet alanı olmadığı ve devamlılık göstermediği sürece anahtar teslimi sureti ile verilen yapım ve inşaat işleri, mal ve hizmet üretimine ilişkin işler olarak kabul edilemez. Zira bir kişinin faaliyet alanı yapım ve inşaat işi ise bu zaten asıl iş kapsamında değerlendirilir. Asıl iş için ise mal ve hizmet üretim unsuru aranmaz.
Dairemizce temyiz incelemesi yapılan emsal 2017/14552, 14556, 46406 E. sayılı dosyalarda bulunan ticaret sicil kayıtlarına göre, …Enerji Üretim A.Ş.’nin temel amacı, üretim tesis ve entegre tesisleri kurarak şirket ortakları olan otoprodüktör grubu şirketlerin ihtiyacı olan elektrik ve ısıyı üretmektir.
28/03/2008 tarihli tadil metninde çalışma konusu, şirket elektrik enerjisi üretim tesisi kurulması, işletmeye alınması, kiralanması, elektrik enerjisi üretimi üretilen elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin müşterilerarası satışı olarak belirtilmiştir.
Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş.’nin faaliyet konusu ve yurt içi ve dışında hertürlü resmi ve özel inşaat, imalat tesisat ve montaj taahhütleri, şirketin ve üçüncü kişilerin maliki bulunduğu gayrimenkuller üzerinde hertürlü inşaat yapımı satımı işletilmesi vs olarak belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının …ır Regülatörü ve HES Tesisleri inşaatında vinç makinası operatörü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, …Enerji Üretim A.Ş.’nin ihale makamı olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak emsal dosyalarda, …Enerji Üretim A.Ş. ile Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş. – …ortak girişimi arasında, 31/10/2011 tarihinde … Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali Projesi İnşaat ve Hidromekanik işlerinin yapılması konusunda anlaşma imzalandığı ifade edilmiş ise de bu dosya içinde anılan belgelerin bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin açıklığa kavuşturulması konusunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
İhale konusu işin, …Enerji Üretim A.Ş.’nin faaliyet alanına ilişkin asıl veya yardımcı iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve işin tamamının anahtar teslimi ile verilip verilmediği, dosya kapsamında eksik olan davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri, tüm ihale dokümanları, davalıların faaliyet alanlarını ve iştigal konularını gösterir SGK tescil bilgileri ve ayrıca 3 davalı şirketin de şirket ana sözleşme örnekleri getirtilerek incelendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken taraflar arasındaki ilişkinin niteliğine yönelik yeterli gerekçe oluşturulmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamında mevcut imzasız bordrolardaki fazla çalışma ücretlerinin hesaplanan fazla çalışma ücretinden mahsubu gerekirken, mahsup yapılmadığı, bunan yerine tahakkuk bulunan dönemin tamamen dışlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslara aykırı olarak fazla çalışma tahakkuku bulunan dönemin dışlanması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Kabule göre de, yargılamanın …Enerji Üretim AŞ ye karşı yürütülerek sonuçlandırılmasından sonra gerekçeli karar başlığında tüzel kişiliği bulunmayan Kavşakbendi Hidroelektrik Santrali’nin davalı gösterilmesi de hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 18.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.