Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/19000 E. 2018/27780 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/19000
KARAR NO : 2018/27780
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 11.08.2010-15.04.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, milli bayram alacağı, süt parası ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında fazla çalışma ücretinin hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dinlenen tanık beyanlarının ortalaması alınarak davacının haftanın 6 günü 07:30-18:30 saatleri arası, ayda 1 pazar günü de yine aynı saatlerde olmak üzere çalıştığı kabul edilerek, haftalık 15,58 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiştir. Ne var ki, davacı tanıklarının, davalı nezdinde çalışmalarının olmadığı anlaşılmakla, fazla mesai hesabının sadece davalı tanık anlatımlarına göre yapılması gerekmektedir. Buna göre, davacının haftanın 6 günü 08:00-18:00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme süresinin mahsubu ile günde 9 saat, haftanın 6 günü 54 saat çalışarak yasal çalışma sınırı olan 45 saati aşacak şekilde 9 saat fazla mesai yaptığı, ayda 1 pazar günü de yine aynı saatlerde olmak üzere 08:00-18:00 saatleri arası günde 10 saat çalışma ve 1 saat ara dinlenme süresinin mahsubu ile günde 9 saat, davacının hafta tatili ücreti talebi de olduğundan 7,5 saati aşan kısmın fazla mesai olduğunun kabulü ile (9 saat+1,5 saat) 10,5 saat fazla mesai yapıldığının kabul edilmesi, buna göre 6 gün çalışılan dönem için haftalık 9 saat, ayda 1 pazar günü de çalışılan dönem için 10,5 saat fazla mesai yaptığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.