Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18971 E. 2018/27912 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18971
KARAR NO : 2018/27912
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, işçinin fazla çalışma yaptığını ancak karşılığının ödenmediğini öne sürerek fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, işçinin banka kanalıyla yapılan ödemeye ihtirazi kayıt koyması beklenemeyeceğinden ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde hafta içi 08.30- 20.00/21.30 saatleri arasında çalıştığını ve ayda en az 3 Cumartesi günü 10.00-17.00 arası çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 09.00-20.30 saatleri arasında günde 11.5 saat, 1.5 saat ara dinlenme ile haftanın 5 günü 5 saat fazla çalışma yaptığı; ayrıca ayda 2 cumartesi 11.00-16.00 arası yarım saat ara dinlenme ile 4.5 saat çalıştığı kabulüne göre fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmıştır.
Benzer mahiyetteki bir dava dosyasının Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nin 19.12.2016 tarih 2016/ 2764 esas- 21406 karar sayılı ilamı ile hafta içi 5 günlük çalışmanın saat 20.00’de kadar son bulduğunun kabul edilmesi gerektiği ve davacı tanıklarının davacı ile hangi dönemler birlikte çalıştıklarının netleştirilmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulduğu tespit edilmiştir.
Dosya içeriğinden, davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları dönemler belirlenememektedir.
Açıklanan nedenler ile, davacı tanıklarına ait Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveli istenerek, bu tanıkların davacı ile birlikte davalı işyerindeki çalışma dönemleri belirlenip, davacı ile birlikte çalışılan süreler için davacının hafta için saat 20.00’ye kadar çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapılmalıdır.
Davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalışmadıkları dönemler olduğunun tespiti halinde ise; davalı tanıkları beyanlarından da normal mesai dışında ve Cumartesi günleri çalışma olduğu anlaşılmakla birlikte fazla çalışma hesabına elverişli şekilde bu beyanlar netleştirilmemiş olduğundan, bu dönem için öncelikle davalı tanıkları yeniden dinlenilerek beyanları netleştirilmeli ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirilmek ve davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilmemek suretiyle fazla çalışma süresi belirlenmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmiş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.