Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18954 E. 2018/27906 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18954
KARAR NO : 2018/27906
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının iş yerinde 15.10.2006 tarihinden 30.06.2014 tarihine kadar atletizm antrenörü olarak görev yaptığını, 30.06.2014 tarihinde davalı tarafça davacıya gerekçe göstermeksizin sözlü olarak sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmadığını, yasal haklarının da kendisine ödenmediğini, davacının Karşıyaka 1. Noterliğinin, 18.07.2014 tarih ve 7990 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile alacaklarının ödenmesini talep etmesine rağmen alacaklarının ödenmediğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 01.03.2007 tarihinden itibaren belirli süreli iş akdi ile çalıştığını, kararlaştırılan sürenin sona ermesi ile iş akdinin kendiliğinden sona erdiğini, 30.06.2014 tarihine kadar antrenör olarak görev yaptığını, davacının çalışma şeklinin belirli ve kısmi süreli çalışma olduğunu, 30.06.2014 tarihinde iş sözleşmesinin süresinin sona ermesi nedeni ile iş akdinin sona erdiğini, iş akdinin daha önce yenilenmeyeceğinin bildirilmesinin fesih olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkili tarafından davacıya hak etmediği halde kıdem tazminatı ödendiğini ve davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığı savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının işyerinde 01.03.2007 tarihinden itibaren çalışmakta iken davacı ile 07.03.2012 tarihinden itibaren belirli süreli iş akdi imzalanmaya başlandığı, 4857 sayılı Yasa’nın 11. maddesine göre belirli süreli işlerde veya belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işçi ve işveren arasındaki yazılı olarak yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olarak belirtildiği, belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı bir neden olmadıkça üst üste zincirleme olarak yapılamayacağı aksi takdirde iş sözleşmesinin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edileceğinin yasal olarak düzenlendiği, davacının işyerinde 07.03.2012 tarihinden önce belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığına dair davalı tarafça yazılı bir belge ibraz edilmediği ve bu tarihten önce davacının farklı bir görevde çalıştığının da davalı tarafça iddia edilmediği dolayısıyla davacının aynı şekilde çalışmasına devam etmesine rağmen 03.07.2012 tarihinden sonra davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için davalı tarafça objektif esaslı koşulların meydana geldiği yönünde bir delil ibraz edilmediği gibi yine bu yönde esaslı bir neden ileri sürülmeden iş sözleşmesinin zincirleme olarak yenilendiği tüm bu nedenlerle başlangıçta belirsiz süreli iş akdi ile başlayan çalışmasının belirli süreli iş sözleşmesine dönüştürülmesi için davalı tarafça objektif esaslı koşulların varlığı ispatlanamadığından davacının işyerinde belirli süreli iş akdi ile çalıştığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilmeyerek davacının işyerinde belirsiz süreli iş akdi çalıştığının kabul edilmesi gerektiği, iş akdinin feshinin haklı bir nedeni olmadığı ve fesih için davalı tarafça davacıya 4857 sayılı Yasa’nın 17. maddesine uygun olarak bildirimde yapılmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, kullanılmayan yıllık izinler bulunduğu ancak davacının hak ettiği kıdem tazminatının dava açılmadan davalı tarafça ödendiği, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının ödendiğine dair ise herhangi bir yazılı belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.” denilmiştir.
Antrenörlük – teknik adamlık görevleri süreklilik arz eden görevlerdendir. Bununla birlikte, çalışma ilişkisinin belirlenmesinde işin nitelik ve özelliklerinden ziyade, çalıştırılacak antrenör veya teknik adamın mesleki bilgi ve deneyiminin daha önemli olması, çalışma döneminin teknik adamın sezondaki başarısı ve performansına göre uzatılması veya sona erdirilmesi, teknik direktörlük sözleşmelerinin spor dallarındaki müsabaka sezonlarına göre belirlenip düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Buna göre, antrenörlerin yaptığı iş itibariyle sezonluk çalışma hususu bizatihi objektif neden olmakta ve üst üste yapılmış olsa dahi bu özelliği değişmemektedir.
Somut olayda; davacı, davalı … Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Klubü Derneğinde 07.03.2012-30.06.2012, 01.07.2012-30.06.2013, 01.07.2013-30.06.2014 tarihleri arasında, teknik adam sözleşmelerine istinaden atletizm antrenörü olarak çalışmıştır. Taraflar kendi iradeleri ile bu sözleşmeleri imzalamış olup sözleşmelerin baskı ile imzalatıldığı iddia ve ispatı bulunmamaktadır. Şu halde davacının sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştığının kabul edilerek ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.