Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18943 E. 2018/27844 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18943
KARAR NO : 2018/27844
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı Sağlık Bakanlığına bağlı … … Devlet Hastanesi’nde alt işveren olarak temizlik işlerini yürüten davalı … Tur. Tek. Güv. Sis. ve Tem. Hiz. Tic. San. Ltd. Şti.’nin işçisi olarak 04.07.2009 tarihinden emeklilik nedeniyle iş akdinin son bulduğu 20.01.2014 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, davacının tüm alacaklarından alt işveren davalı şirket ile asıl işveren Bakanlığın müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil ve yıllık izin ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, davacı ile davalı idare arasında akdedilen herhangi bir hizmet sözleşmesi olmadığını, davacının davalı Bakanlıktan hizmet alımı kapsamında ihale alan davalı şirket ve bunun öncesinde ihale alan diğer şirketlerin işçisi olarak çalıştığını, bu nedenle Bakanlığa husumet yöneltilemeyeceğini, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili , davacının davalı şirkette 01.04.2013-25.01.2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacı dahil tüm işçilerin işe alınmasına, işten çıkarılmasına, mesai saatlerinin belirlenmesine ve işin sevk ve idaresine asıl işveren davalı idarenin karar verdiğini, davalı şirketin sadece ihale döneminde çalışan işçilerin özlük işlerini takip ettiğini, davacının asıl işveren nezdinde kesintisiz çalıştığının açık olduğunu, asıl işverenin davalı idare olduğunu, tüm sorumluluğun idarede bulunduğunu, 6552 sayılı Kanun uyarınca da davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı işverence dosyaya davacı imzası bulunan/bulunmayan, amir imzalı bir kısım yıllık izin formları sunulmuştur. Belirtilen tarih aralığı bakımından talep edilen iznin kullandırılmış olduğuna ilişkin dosyaya belge sunulmamıştır. Bu halde, Mahkemece, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü (Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının yıllık izin formlarında belirtilen izinleri kullanıp kullanmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu itibarla Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. vd hükümlerine uygun olarak dinlemek suretiyle, izin formlarında belirtilen izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı, kaç gün izin kullandığı yönünde beyanı alınmalı ve neticeye göre yıllık izin ücreti alacağında bir sonuca gidilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/12/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.