Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18879 E. 2018/27386 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18879
KARAR NO : 2018/27386
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait markette reyon görevlisi olarak çalışırken ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile bir kısım ücret alacaklarının tahsili ve davacıya bedelsiz olarak imzalattırıldığını iddia ettiği boş senedin iptalini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret seviyesi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda davacı, davalı iş yerinde reyon görevlisi olduğunu, aylık net 1.140,00 TL ücretle çalıştığını bu miktarın 865,00 TL’sinin bankaya yattığını 275,00 TL’sini ise elden aldığını iddia ederken, davalı taraf davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuş dosya içerisinde bulunan ücret bordrolarına göre davacının ücretinin asgari ücret olduğu ve dönemin asgari ücretinin de 978,60 TL brüt, 773,01 TL net seviyesinde olduğu görülmüştür. Dosyada mevcut banka kayıtları incelendiğinde davacıya en son 863,68 TL ücret ödemesi yapıldığı ve dönem bordrosu ile karşılaştırıldığında yapılan ödemenin bordro ile uyumlu olduğu ancak ödeme içerisinde tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretinin de olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı tanıkları husumetli olup beyanlarına itibar edilmemeli ise de davalı tanığı … beyanında davacıya maaşı dışında her ay elden zarf ile ödeme yapıldığını ancak ne kadar ödendiğini bilmediğini beyan ettiği görüldüğünden davacının asgari ücrete ilave 275,00 TL ile çalıştığının kabulü dosya kapsamına uygun düşeceğinden mahkemece ücret seviyesinin net 1140,00 TL olarak kabul edilip talep edilen alacakların da bu ücret seviyesine göre hesaplanması hatalı olup bozma sebebidir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma alacağının hesaplanması noktası uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; davacı davalı şirkete ait markette reyon görevlisi olarak çalışmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Dosya içeriğine göre davalı tarafından sunulan bir kısım imzasız bordrolarda bazı aylar fazla mesai ücreti tahakkukları bulunmaktadır. Davacıya yapılan ücret ödemelerine ilişkin banka hesap kaydı da dosya içerisinde yer aldığından yapılan incelemede fazla mesai tahakkuklarının ödendiği görüldüğünden banka kayıtları ve bordrolar karşılaştırılarak fazla çalışma ücretine ilişkin ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Sonucuna göre ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının miktarı tespit edilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.