Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18862 E. 2018/27380 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18862
KARAR NO : 2018/27380
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin 02/06/2008 – 28/05/2013 tarihleri arasında davalı asıl işverene ait işyerinde alt işveren şirket bünyesinde çalıştığını, iş sözleşmesini ücret alacakları ödenmediğinden haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve 2013 yılı Şubat Mart ne Nisan ayı ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; davacı taraf tanık dinletmemiş, tanıkların emsal beyanlarını dosyaya sunarak o ifadelerle yetinilmesini ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş ve davalı vekili de emsal tanık beyanları ile yetinilmesine itirazlarının olmadığını bildirmiştir. Davacı, … 8.İş Mahkemesinin 2013/98 Esas sayılı dosyasında dinlenen tanık beyanları ile o dosyada alınan bilirkişi raporunu mahkemeye ibraz etmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal dosyada dinlenen tanık beyanlarına göre davacının 02/06/2008 – 01/06/2009 ile 01/02/2013 – 28/05/2013 tarihleri arasında haftanın 6 günü 08.30-17.30 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile 3 saat fazla mesai yaptığı, 01/06/2009 – 01/02/2013 tarihleri arasında ise haftanın 2 günü 08.30-17.30 saatleri arası, 3 günü 08.30-19.00 saatleri arası, cumartesi günü de 08.30-14.30 arası çalışarak haftada 5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ise de davacı tarafından emsal olarak bildirilen dosyada dinlenen tanıkların işveren ile husumetinin bulunduğu ve ilgili dosyanın Dairemizin 2015/23741 Esas sayılı ilamı ile “Dairemizce temyiz incelemesi yapılan emsal dava dosyaları içerikleriyle birlikte, eldeki dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğu da nazara alınarak birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacının haftanın beş günü 08:30-17:30 saatleri arasında bir saat ara dinlenmeyle, cumartesi günü ise 08:30-15:00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenmeyle çalıştığı ve böylece haftalık bir saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, haftalık beş saat fazla çalışma yapıldığının kabul edilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, haftalık bir saat fazla çalışma yapıldığı esas alınarak, fazla çalışma ücreti alacağı yeniden hesaplanmalıdır.” gerekçesi ile bozulduğu ve bozma sonrasında mahkemesince bozmaya uygun karar verilerek Dairemizin 2016/ 15682 Esas sayılı ilamı ile vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmak sureti ile dosyanın kesinleştiği görülmüştür. Hal böyle olunca tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve emsal dava dosyaları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının haftada bir saat fazla mesai yaptığı kabul edilmeli iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Mahkemece, davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle, alınması gerekli bakiye karar ve ilam harcı hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis edilmiş ise de, davalı harçtan muaf değildir.
Karar sadece davalı vekilince temyiz edilmiş ise de, hazineye gelir kaydına karar verilmesi gereken bakiye karar ve ilam harcının tahsili konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re’sen nazara alınması gereklidir. Kamu düzenine ilişkin hususlar hakkında, aleyhe bozma yasağı kuralı uygulanamaz.
Anılan sebeple, Mahkemece davalının harçtan muaf olduğunun kabul edilmesi hatalı olup, bu husus yönünden de karar ayrıca bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.