Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18844 E. 2018/27669 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18844
KARAR NO : 2018/27669
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 1989 yılında davalı işverene ait işyerinde gemi montaj ustası olarak işe başladığını, 2006 yılından sonra büyük gemi işlerinin alınması ile birlikte formen unvanıyla ustaların başına atandığını, 30/11/2010 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiğini, davacıya kıdem tazminatı alacağına yönelik kısmi ödeme yapılmasına karşın bakiye alacağı olduğunu ileri sürerek, fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı faizi alacağı, yıllık izin ve fark ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunarak, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde iş akdinin fesih gerekçesi hakkında açıklamada bulunulmamış olup, davalı vekili tarafından da bu konuda bir beyanda bulunulmamıştır. Mahkemece, iş akdinin 30/11/2010 tarihinde davacı tarafından emeklilik sureti ile sona erdirildiği belirlenmiş olmasına karşın davacı lehine ihbar tazminatına hükmedilmiş olması isabetsiz bulunmaktadır.
3-Davacı tarafça, iş sözleşmesinin sona erdiği 30/11/2010 tarihinden sonra davalı işveren tarafından kıdem tazminatına mahsuben kısmi ödemelerin yapıldığı ifade edilerek, ‘bakiye kıdem tazminatı’ ile ‘kıdem tazminatı faizi’ alacaklarına hükmedilmesi talep edilmiş, Mahkeme tarafından da, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda, dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ‘kıdem tazminatı faizi’ alacaklarına karar verilmiştir. Hüküm altına alınan kıdem tazminatı işlemiş faiz alacağına faiz yürütülmesi 6098 sayılı Tük Borçlar Kanunu’nun 121/son maddesine aykırıdır.
4-Davalı tarafça temyiz dilekçesi ekinde bir kısım ödeme dekontları sunulmuş olmakla, tarafların beyanları alınmak ve banka dökümleri ile karşılaştırılmak suretiyle bunların davacının kıdem tazminatına mahsuben ödendiğini bildirdiği tutarların haricinde ilave ödeme niteliğinde olup olmadıklarının belirlenmesi için de kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.