YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18600
KARAR NO : 2018/27621
KARAR TARİHİ : 18.12.2018
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar … A.Ş. vekili ve Harmanşa İnş. Nak. Ltd. Şti. tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılardan …’a ait … Termik Santralinde değişen alt işverenler bünyesinde aralıksız olarak çalıştığını, alt işverenler arasında gerçekleşen işyeri devri sırasında davacıya boş ve matbu kağıtlar imzalatıldığını, davacının iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili, husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili, davacının davalı şirket bünyesindeki çalışmasının 01.04.2013-05.06.2014 dönemi ile sınırlı olduğunu, davacının talepleri yönünden asıl muhatabın diğer davalı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı … vekili ile davalı … İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Davacının çalışma süresinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının 01.02.1990-05.06.2014 tarihleri arasında değişen alt işverenlere ait işyerinde kesintisiz çalıştığı kabul edilmiştir. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar, davacının 24 yıl boyunca kesintisiz olarak aynı işyerinde çalıştığını ifade etmiş ise de, dosyada mevcut hizmet döküm cetveli ile … tarafından sunulan alt işverenlere ait liste birlikte değerlendirildiğinde, davacının çalışma süresine yönelik araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekten de anılan kayıtlara göre davacının … nezdinde iş üstlenen ilk alt işveren olan … Ticaret şirketinde 01.02.1990 tarihinde işe başladığı, bu tarihin hizmet alım sözleşmesinin başlangıç tarihi ile de örtüştüğü anlaşılmaktadır. Ancak davacının 26.06.1990 tarihinde bu şirketten çıkışı yapılarak, (… tarafından sunulan alt işveren listesinde ismi bulunmayan) Pasiner İnşaat şirketine ait işyerine girişinin yapıldığı, anılan işyerinde 05.09.1991-15.09.1991 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu, mahkemece çalışma süresinin tespitinde bu hususun dikkate alınmadığı görülmektedir. Aynı şekilde davacının EAÜŞ tarafından 15.06.1991-09.08.1992 tarihleri arasında yüklenici olduğu bildirilen İzimtaş İnş. Tes San ve Tic A.Ş. bünyesinde çalışması da kayıtlardan tespit edilememektedir. Davacı taraf, yaklaşık 24 yıl boyunca …’a ait işyerinde kesintisiz çalıştığını ileri sürmüş ise de, dava dilekçesi ekinde sunulan SGK İl Müdürlüğünün 14.07.2014 tarihli yazısında bildirilen işyerleri arasında da İzimtaş şirketi yer almamaktadır. Dosya kapsamına göre davacının 24 yıl kesintisiz çalıştığına yönelik iddiasının yöntemince araştırılmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla anılan döneme ilişkin tüm hizmet alım sözleşmeleri, şartnameler ve ekleri ile bu dönemdeki işverenlere ait dönem bordroları, işyeri tescil detay bilgileri, işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri vb gibi SGK kayıtları eksiksiz olarak dosyaya getirtilerek davacının çalışma süresinin doğru şekilde belirlenmesi ve dosya kapsamındaki tüm deliller yeniden bir arada ele alınmak suretiyle çalışmanın kesintisiz olup olmadığı yönünden bir sonuca varılması gereklidir. Mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan, salt tanık beyanları ile yetinilerek karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 01.02.1990-05.06.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı iddiasında bulunmuş, ancak kullanmadığı yıllık izinlere yönelik herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, davacının 24 yıl 4 ay 5 gün çalışma süresine göre 484 gün kullanılmayan yıllık izni bulunduğu yönündeki bilirkişi raporu doğrultusunda yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır.
Ancak dosya kapsamından davacının hangi yıllarda yıllık izin kullandığı, hangi yıllarda kullanamadığına yönelik ayrıntılı beyanının alınmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunması karşısında, mahkemece davacı asil dinlenmeden sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, davacı asilin gerek kullandığı, gerekse kullanmadığı yıllık ücretli izinlerin tarihleri, dönemleri ve süreleri konusunda ayrıntılı olarak beyanı alınmalı oluşacak sonuca göre yıllık izin ücreti talebi ile ilgili değerlendirme yapılmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.