Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18572 E. 2018/26363 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18572
KARAR NO : 2018/26363
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının cevabının özeti:
Davalı, davaya karşı cevap vermemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai alacağının olup olmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; mahkemece gerekçeli kararda, davacının … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne şikayette bulunurken kıdem tazminatının ödenmesi talebine ilişkin uyuşmazlık konusunu bildirdiği halde fazla çalışma ücretinin ödenmediğine ilişkin bir beyanda bulunmadığı, bunu uyuşmazlık konusu kısmında bildirmediği, işverenin, kurumun 09/12/2013 tarihli tutanağında davacının en son aylık ücretini fazla mesai, hafta ve genel tatil günlerindeki çalışmalarına ait ücretleri ile birlikte toplam olarak beyan ettiği, bilirkişinin 13/02/2015 tarihli raporunda; dosyada bulunan 2013/Haziran-Ekim dönemine ilişkin hesap pusulalarında davacıya fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmiş ise de hem bunlarda imzaların bulunmaması, hem de pusulalarda tahakkuk ettirilen tutarların banka hesabından alındığına ilişkin dosyada hesap özetinin olmaması nedeniyle bu belgelerin dikkate alınamayacağının belirtildiği, Türkiye İş Bankasından banka kayıtları celbedilerek yaptırılan inceleme sonucu sunduğu 14/07/2015 tarihli ek raporunda ise; davacının banka hesabına 17/04/2012-22/03/2013 tarihleri arasında yapılan ödemelerin, içinde fazla çalışma ücreti de bulunacak şekilde ay bazında ayrıntılı şekilde yapılmadığından asgari ücretin üzerinde olup olmadığı, içinde fazla çalışma ücreti bulunup bulunmadığının belirlenemediğinin bildirildiği, tüm bu olguların davacının … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne başvurusunda fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin beyanda bulunmaması hususu ile birlikte değerlendirilmesi sonucu davacının fazla çalışma ücreti alacaklısı olduğunu ispatlayamadığı kanaatine varıldığı bu itibarla fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Davacı taraf, davalı işyerinde 10.07.1993-31.10.2013 tarihleri arasında ekmek dağıtım şoförü olarak çalıştığını, mesai saatlerinin 05:30-18:30 saatleri arasında olduğunu, sadece son 3 aydır 15 günde bir(Pazar günleri) dinlendiğini, son 3 aya kadar ise 3 hafta da bir Pazar günleri dinlendiğini, tüm çalışma süresi boyunca fazla mesai yaptırıldığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf davacının bu iddialarına karşı cevap vermemiştir. Davacı tanıkları, davacının fazla çalışmalarına ilişkin beyanda bulunmuş olup bu beyanlara göre davacının fazla mesai yaptığını ispatladığı görülmektedir. Bu duruma göre, davacı tanıklarının fazla mesai yönündeki beyanları tanıkların davacıyla birlikte çalıştıkları dönemlerle sınırlı olmak üzere değerlendirilmek ve davacının talepleriyle de bağlı kalınmak suretiyle davacının fazla mesai ücreti alacağının hesaplanması gerekir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.