Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18337 E. 2018/27867 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18337
KARAR NO : 2018/27867
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.08.2008 tarihinde davalıya ait … şubesinde operasyon sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, 01,07.2011 tarihinde aynı şubenin tarım ve krediler departmanına pazarlamacı olarak geçtiğini, 17.09.2013 tarihine kadar pazarlamacı olarak çalıştığını, şube müdürünün atanmasından kısa bir süre sonra en ufak aksaklıkları bile bahane ederek diğer çalışanların ve banka müşterilerinin önünde davacıyı azarladığını, küçümsediğini ve ‘sen kart satmaktan başka işe yaramazsın, kapasitesizsin, bankacılıktan anlamıyorsun, çalışma şeklini beğenmiyorum, seni adam edeceğim’ tarzında söylemlerde bulunarak davacıyı psikolojik olarak yıkıma götürdüğünü, oysa davacının bankaya iyi müşteriler kazandırdığını, hedeflerinin üzerinde çalıştığını ve en yüksek primleri aldığını, müdürün en son davacıya ‘seninle çalışmak istemiyorum işi bırak İstifanı ver’ demesi üzerine istemese de istifa dilekçesi yazmak zorunda kaldığını, söz konusu sürecin sonunda davacının iş akdinin 17.09.2013 tarihinde ihbar önellerine uyulmaksızın ve haklı ya da geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta sonu ile yıllık ücretli izin alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının el yazısı ile yazmış olduğu 17.09.2013 tarihli istifa dilekçesi ile daha iyi şartlarda Türk Ekonomi Bankası’nda iş bulduğu için istifa ettiğini, davacının banka nezdinde yasal çalışma saatlerini aşan fazla çalışmasının bulunmadığını, tüm çalışanların hafta tatili kullandıklarını, ayrıca davacının imzalamış olduğu hizmet sözleşmesinde fazla çalışmalara ilişkin ücretin asıl ücretin içerisinde kabul edildiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hafta tatili çalışmasının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı, davacının hafta tatili çalışmalarının tanık beyanına göre tespit edildiği, beyanı esas alınan davacı tanıklarından …’in davacı ile birlikte çalışmadıkları, bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceği, tanık Mustafa ‘nın ise davacı ile bir süre birlikte çalıştığı, tanığın davacı ile birlikte çalıştığı süre dikkate alındığında, davacının çalışma süresinin tamamında çalışma düzenini bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece, davacının hafta tatili çalışmalarını birlikte çalışan davacı … ile birlikte çalıştığı süre ile sınırlı olarak ispatladığı gözetilerek aynı yer ve dönemde yapılan çalışma süresi nazara alınarak hafta tatili çalışma ücreti hesaplanması gerekirken yazılı şekilde pazarlama bölümüne geçtiği tarihten itibaren karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece davacının fazla mesai ücret alacağı, haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, ancak taraflar arasındaki sözleşmede fazla mesai ücretin içinde kararlaştırıldığı, buna göre yılda 270 saatin mahsup edilmesi gerektiği, bakiye fazla mesai ücretinin ise prim olarak ödendiği gerekçesi ile reddedilmiştir.
Ne var ki, prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Davacının aldığı satış primi yaptığı satışlara bağlı olarak davacıya yapılan bir ödeme olup esas itibariyle çalışanı özendirme ve ödüllendirme amacına matuf ek ücret niteliğindedir. Fazla çalışma karşılığı yapılan ödeme ise bizatihi ücretin kendisidir. Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, işyeri uygulaması gereği şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilmesi mümkün değildir. Mahkemece yukarıdaki bent de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı ile birlikte çalışan davacı tanığının birlikte çalıştığı dönem ile sınırlı olarak fazla mesai iddiasını ispatladığı değerlendirilerek, fazla çalışma alacağı hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile fazla mesai ücret talebinin reddi yerinde olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.