Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/18074 E. 2018/27170 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/18074
KARAR NO : 2018/27170
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı zamanaşımı itirazında bulunarak, davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, davacının davalı işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı tarafça açıklama dilekçesinde fazla mesai miktarının 4.970,00 TL olarak açıklanmasına rağmen Mahkemece gerekçeli kararda 2.970,00 TL açıkladığının belirtilmesi hatalı olmuştur.
3-Davacının çıplak ücretinin ne kadar olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İş sözleşmesinde açıkça işçinin günlük yevmiyesi ve buna eklenen yol ve yemek giderleri belirtilerek ücret kararlaştırılmış ve yol ve yemek dahil ücretin kıdem tazminatı hesabına esas ücret olduğunun belirlenmiş olmasına rağmen, bilirkişinin sadece bordrolaştırma usulünün yanlış olduğundan bahisle bu giydirilmiş ücretin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti hesabında çıplak ücret olarak kabulü ile bu alacakların hesaplanmış olması hatalıdır. Sözleşmede belirlenen çıplak ücretin, hesaplamaya esas alınması gereklidir. Ayrıca kıdem ve ihbar tazminatı hesabında da, sözleşmede belirlenen ve kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücret olduğu belirtilen ücrete göre hesaplanması, yeniden bir yemek ve yol ücretinin eklenmemesi gerektiği hususu da gözden ırak tutulmamalıdır.
Ayrıca davacının dava dilekçesinde prim aldığından söz etmemiştir. Sadece tanıklarını birbirini tutmayan beyanlarından miktarı düşük olana itibarla davacının giydirilmiş ücreti belirlenirken prim de eklenerek talep aşılmıştır. HMK’nun 26.maddesine göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Davacının ücretinin tespitinde pirim alacağı dahil edilmesi hatalıdır.
4-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatillerinde ve ulusal bayram genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerde çalışmanın sürdüğünün ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Somut olayda, davalı tarafça dosyaya davacı imzasını içeren bordrolar ve puantaj kayıtları sunulmuş, bu belgelerdeki imzalara davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine, Mahkemece Jandarma Genel Komutanlığı … Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinden imza incelemesine dair rapor alınmıştır. Anılan raporda imza incelemesi konusunda tam bir sonuca varılamamış ve özetle ‘imzaların bir kısım belgelerde davacının eli ürünü olduğu; bir kısım belgelerde eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, bir kısım belgelerde eli ürünü olabileceği ve bir kısım belgelerde ise eli ürünü olmadığı’ şeklinde rapor düzenlenmiştir. Bu rapora davalı tarafça itiraz edilmiş, Adli Tıp Kurumundan rapor alınması talep edilmiştir. Ancak Mahkemece, imzaya itiraza dair önsorun tam bir açıklığa kavuşturulmadan eksik incelemeyle karar verilmiştir.
Yargıtay kararlarında da belirtilmiş olduğu gibi, delillerin hüküm vermeye yeterli olmadığı ya da kesinlik göstermediği, delil ve karşı deliller değerlendirildiğinde, birine üstünlük verilemediği durumlarda işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkelerinden hareket edilmelidir. (Y. HGK. 27.02.2008 gün ve 2008/9-179 E, 2008/165 K.) Somut olayda, bordro ve puantaj kayıtlarındaki imzanın davacıya ait olup olmadığına dair çözülmesi gereken bir önmesele vardır. Davalının itirazı da nazara alındığında bu önmeselenin çözülmesi bakımından tüm yollar tüketilmiş değildir. Jandarma Genel Komutanlığı … Jandarma Kriminal Labaratuvar Amirliğinden alınan rapor imza incelemesi hakkında net bir sonuç vermemiştir. Mahkemece yapılacak iş gerek uzmanlık gerekse de teknolojik ve bilimsel donanım bakımından uyuşmazlık konusu belgeler hakkında rapor düzenlemeye yetkin Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor almak ve rapor sonucuna göre yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirme yaparak, davacının eli ürünü olmadığı sabit olan bordro ve puantajlara itibar etmeyerek ücret alacaklarını belirlemek ve itibar edilen aylarda fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil tahakkuklarından daha fazlasında çalışıldığı yazılı belge ile ispat edilebileceğinden tanık beyanı ile ispat edilemeyeceğinden bu aylar dışlanmak suretiyle hesap yaparak çıkacak sonuca göre bir hüküm kurmaktır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi