Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17856 E. 2017/4541 K. 06.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17856
KARAR NO : 2017/4541
KARAR TARİHİ : 06.03.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ve fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, belediyede çalışan davacının tanıkları … ve …’ün beyanlarına göre ortalama olarak haftanın 5 gününde 08.00-20.00 arasında günde 1,5 saat ara dinlenmesi kullanmak suretiyle, cumartesi günleri 08.00-13.00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenmesi kullanmak suretiyle çalıştıkları, haftalık fiili çalışma süresinin (5 gün x 10,5 saat)+(1 gün x 4,5 saat) = 57 saat – 45 saat = 12 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Davacının tanıklık yaptığı ve aynı gün temyiz incelemesine tabi tutulan Dairemizin 2017/5837 esasına kayıtlı dava dosyasında ise davacı … …’ün tanık olarak verdiği beyanlara göre, davacının aynı işi yaptığını beyan ettiği işçinin yaz döneminde haftada 27,5 saat, işlerin yoğun olmadığı diğer aylarda ise haftada 5 saat fazla mesai yapıldığı sonucuna varılmıştır. Davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Davacı tanıklarının da davalı aleyhine davaları bulunduğu sabit olup; başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilemez. Dava dosyalarında tanıkların farklı ve çelişkili beyanlarda bulunmaları da husumetli tanık beyanları sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu göstermektedir. Açıklanan nedenler ile davacının fazla çalışma talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.