Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17853 E. 2018/24698 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17853
KARAR NO : 2018/24698
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette 15.01.2007 tarihinden itibaren … Bölge Müdürlüğüne bağlı satış temsilcisi olarak çalıştığını, davacının iş akdinin 09.09.2013 tarihinde haksız şekilde feshediliğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar nedeni ile haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu olayda güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, diğer işçilik alacaklarına yönelik talebin ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda, dosya kapsamı itibari ile davacının davalı şirkette satış temsilcisi olarak çalıştığı, şirketin nüfuzunu kullanmak sureti ile bayiler arasında şirketin haberi ve talimatı olmadan sigara aktarımı yaptırdığı anlaşılmıştır. Üstelik çıkışı yapılan sigaralara yönelik bayiye ödemeyi taahhüt ettiği miktarı da ödememiş ve bu husus bayinin davalı şirkete başvurarak davacıyı şikayet etmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak davacının bu eylemi ile doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğu anlaşılmakla davalı tarafından yapılan feshin haklı olduğunun kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, mahkemece somut olaya uygun olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 19/11/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.