Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17837 E. 2018/24947 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17837
KARAR NO : 2018/24947
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı iş yerinde oto elektrikçisi olarak 1.400,00 TL ücretle, 2010 yılının 5 ayında işe başlayıp 2014 yılının 11. ayına kadar işveren tarafından keyfi bir şekilde son verilinceye kadar aralıksız çalıştığı iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı, davacının mazeretsiz olarak 28-29-30-31.05.2014 tarihleri arasında işe gelmediği, iş kanunun 25. maddesinin II-g maddesi gereğince iş sözleşmesinin haklı olarak fesih edildiği, bu nedenle davacının herhangi bir hak ve alacağının olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ve yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının 08-18,30 saatleri arasında çalıştığı 4 günde günlük 10,5 saat, nöbet tutulan 2 günde ise 08.00-22.00 saatleri arasında 1,5 saatlik dinlenme süresi hariç 12,5 saat olmak üzere haftalık 67 saat çalışarak haftalık 22 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, ancak raporda haftanın 4 günü 08.00-18,30 arası çalışma yapıldığı kabul edilen sürede dinlenme süresi düşülmeden günlük 10,5 saat çalışma üzerinden hesaplama yapıldığı, 08.00-18.30 arası 10,5 saatlik süreden 1 saatlik dinlenme süresi düşüldüğünde fiili çalışma süresinin günlük 9,5 saat ve 4 günlük çalışma süresinin 38 saat olduğu, nöbete kalınan haftanın 2 günündeki 25 saatlik çalışma ile birlikte haftalık fiili çalışma süresinin 63 saat olduğu, bu şekilde davacının 45 saati aşan haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmıştır.
Fazla mesai ücretinin haftalık 18 saat üzerinden hesaplanacak miktar üzerinden hüküm altına alınması gerekir iken haftalık 22 saat üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.