Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17821 E. 2018/24944 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17821
KARAR NO : 2018/24944
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkete ait işyerinde 2009 yılının 1. Ayı başından başlamak üzere 2013 yılının 3. ayı sonuna kadar çalıştığı ancak sigortalı giriş kaydının 2010 yılının 10. Ayında yapıldığı, davalı şirket bünyesinde kömür paketleme diye tabir edilen ve sair muhtelif iş kollarında çalıştığı, davacının sigorta hizmet bilgisinde yer alan 1001876 ve 1000541 iş yeri nolu firmalar arasında organik bağ bulunduğu ve bu işyerlerinde geçen hizmetinin birleştirilerek kıdeminin hesaplanması gerektiği, iş sözleşmesinin herhangi bir bildirimde bulunmaksızın işveren tarafından işe gelmemesinin sözlü olarak söylenerek çıkış verildiği, hiçbir hak ve alacağının ödemediği iddiası ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedilmesinin söz konusu olmadığı, müvekkili şirketin TKİ Genel Müdürlüğüne ait sahada sürdürdüğü bütün faaliyetlerine son verildiği, çalışmaya son verilmesinin nedeninin elde bulunmayan zorlayıcı neden olduğu, dava dışı diğer şirketlerde geçen çalışma sürelerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağı, müvekkili şirket ile dava dışı diğer şirketler arasında organik bağın bulunduğundan söz edilemeyeceğini, iş akdinin tek taraflı olarak işveren tarafından fesih edilmesinin söz konusu olmadığı, davacının asgari ücretle çalıştığı, resmi bayram ve tatil günlerinde aralıksız çalıştırıldığı ve ücretlerinin ödenmediği iddialarının doğru olmadığı savunması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ve yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının işe başlama tarihi ve çalışma süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınana bilirkişi raporunda “tanıkların davacının işe giriş tarihi konusunda kesin bir beyanda bulunmadıkları ancak işyerinde ilk bir yıl sigortalarının yatırılmadığı” yönündeki beyanları esas alınarak sadece tanık beyanlarına dayanarak SGK kayıtları dışında çalışma süresi kabul edilmiş ise de tanıkların davacı ile birlikte aynı dönemde çalışıp çalışmadığı tespit edilmemiştir. Bu durum tespit edilerek tanıkların sigorta kaydı getirtilip beyanları denetlenmeli, dava açan tanıklar varsa o tanıkların dosyaları getirtilerek incelenmeli, dosya kapsamı değerlendirilerek sigortalı çalışmanın dışında çalışma olup olmadığı tespit edilmelidir.
3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları ve davacı iddialarına göre 07.00-18.00 saatleri arası 11 saatlik sürede 1 saatlik dinlenme süresi hariç günlük 10 saat ve haftanın 7 günü 70 saatlik çalışmaya göre belirlenen haftalık 25 saatlik fazla çalışmaya, hafta içi 18.00’den sonraki 4 saatlik fazla mesai süresi de eklenerek davacının haftalık 29 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek yapılan hesaplamada, dosya kapsamı deliller ve yapılan işin niteliğine göre saat 18.00’den sonra çalışma yapıldığının kabulü, ayrıca hafta tatili süresi de dışlanmaksızın mükerrerliğe sebep olacak şekilde haftanın 7 günü günlük 10 saatten haftalık 70 saatlik çalışmanın esas alınması isabetli olmamıştır.
Dosya kapsamı tanık beyanları ve yapılan işin niteliğine göre davacının 07.00-18.00 saatleri arası 1 saatlik dinlenme süresi hariç günlük 10 saat ve haftanın 6 günü 60 saat çalıştığı, hafta tatilindeki 10 saatlik çalışmadan 7,5 saatlik hafta tatili süresi dışlandığında kalan 2,5 saatlik sürenin de çalışma süresine eklenmesi ile haftalık toplam çalışma süresinin 62,5 saat olduğu, 45 saat aşan haftalık fazla mesai süresinin 17,5 saat olduğu kabul edilerek hesaplanacak miktar üzerinden fazla mesai ücretinin hüküm altına alınması gerekir iken haftalık 29 saat üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.