Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17820 E. 2018/24245 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17820
KARAR NO : 2018/24245
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık söz konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının 01.08.2011-30.04.2013 tarihleri arasında günde 3 saat fazla çalışma yaptığı kabulü ile ayın 2 haftasında haftada 18 saat, 2 haftasında ise haftada 21 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
Davacının dava dışı … Çimento A.Ş. aleyhine açtığı alacak davasında Dairemizin 2017-7772 esas, 2018/1927 karar sayılı 06.02.2018 tarihli ilamında “Ne var ki, davacı tanıkları husumetli olup (Dairemizin 2017/6158 ve 19538 esas sayılı dava dosyaları), Dairemizin yerleşik içtihatları uyarınca, beyanlarının tek başına hükme esas alınması mümkün değildir. Davacı tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri davacının fazla çalışma yaptığı yönünden delil teşkil etmekte ise de, anılan irsaliyelerde davacının günlük işe başlama ve bitiş saatleri yer almayıp, irsaliyeler aralıklı tarihlere ilişkin olduğundan, bu kayıtlara göre fazla çalışma hesabı yapılması mümkün bulunmamaktadır. Aynı işyeri ile ilgili olarak Dairemizin emsal 2017/6158 E. sayılı dosyasında fazla çalışma ücret alacağı bakımından davacının 6 gün çalışılan hafta 15 saat, 7 gün çalışılan hafta ise 17.5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş olup, emsal dosyada varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmektedir. Bu sebeple fazla çalışma ücreti yönünden emsal 2017/6158 E. sayılı dosyamızda olduğu gibi değerlendirme yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Davacının yaptığı iş ve işyeri değişmediğinden fazla çalışma alacağı aynı şekilde hesaplanmalıdır.
3-Dava dilekçesinde, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yasal faizi ile tahsili talep edilmiş ıslah dilekçesinde ise en yüksek banka mevduat faizi talep edilmiş olup bu alacaklar için uygulanması gereken yasal faiz en yüksek mevduat faizi olduğundan bu alacaklara ”en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz” uygulanması gerekir. Bu hususun gözetilmemesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.