Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/1774 E. 2020/7010 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1774
KARAR NO : 2020/7010
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekimi dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde makine bakım ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesine sendikal sebeplerle ve haksız olarak son verildiğini, bunun üzerine işe iade davası açtıklarını ve davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay incelemesinden geçen kararın bozularak ortadan kaldırıldığını ve davacının işe iadesine , 1 yıllık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına ve 4 aylık boşta geçen süre ücretine hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının süresi içerisinde işverene başvurmasına rağmen işe alınmadığını, alacakları karşılığında bir miktar ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemeninde eksik olduğunu, davacının davalı iş yerinde sendikal ayrımcılığa uğradığını belirterek fark kıdem tazminatı, fark boşta geçen süre ücreti, fark işe başlatmama tazminatı , toplu iş sözleşmesi gereği uygulanması gereken ilk dönem ücre farkı alacağı ayrıca 3 yıllık ücreti tutarında sendikal tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39. maddesinde toplu iş sözleşmesinde yararlanma koşulları düzenlenlenmiştir. Buna göre ; toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır. Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır. Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır.Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir. İmza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur.
Somut olayda; davacı toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikanın üyesi değildiğir. Dosya içerisine sunulan davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanmak istediğine ilişkin talep yazısında ise davacının 01.01.2011 – 31.08.2012 tarihleri arasında yürürlükte bulunan …Sendikası ile davalı arasında uygulanan toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödeyerek faydalanmak istediğini belirttiği anlaşılmıştır. 01.09.2012 – 31.08.2014 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden ise faydalanmak istediğine ilişkin ayrıca yazılı talepte bulunmamasına rağmen dosya kapsamından davacının ücretinden dayanışma aidatı kesilmeye devam ettiği de anlaşılmaktadır. Ancak bu halde dahi davacı kanun gereği imza tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecektir. 01.09.2012 – 31.08.2014 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi 01.07.2013 tarihinde imzalanmış olup söz konusu toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde düzenlenen ilk altı aylık ve ikinci altı aylık ücret zammının uygulanacağı tarihler dikkate alındığında bu tarihlerde henüz söz konusu toplu iş sözleşmesi imzalanmadığı için davacı bu zamlandan faydalanamayacak olduğu anlaşılmış olup bu durumda davacının ilk altı aylık ücret zammına ilişkin olan talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının kıdem tazminatına esas giydirilmiş ücretinin tespiti hususu da taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacının açtığı işe iade davasının sonucunda işe iadesine karar verilmiş, davacı süresi içerisinde işe başlama talebinde bulunmasına rağmen işe başlatılmamıştır. Bu durmda davacının tazminata esas giydirilmiş ücreti artık bu işe başlatılmama tarihine göre tespit edilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar işe başlatılmama tarihihdeki emsal işçinin brüt ücretinin dikkate alımasında bir isabetsizlik yok ise de davacının bu tarihte taraf sendikaya üye olmadığı veya her hangi bir suretle söz konusu yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesniden faydalanma hakkının bulunmadığı gözetilmeden 01.09.2014 – 31/08/2017 tarihleri arasında iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesnide işçilere tanınan para veya para ile ölçülebilen sosyal hakların giydirilmiş ücretin tespitinde dikkate alınması hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.