Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17585 E. 2018/24489 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17585
KARAR NO : 2018/24489
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 13.06.2005 tarihinden fesih tarihi olan 02.02.2015 tarihine kadar aralıksız olarak … Devlet Hastanesi bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, çalışması karşılığı kendisine ödenmesi gereken yasal ücretlerin ödenmediğinden dolayı iş akdini feshettiğini beyan ederek ödenmeyen ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacıyla davalı … arasında iş akdi bulunmadığını; ihaleyi yapan idare ile şirket arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını ve işçinin işe alınması, belirlenmesi ve işten çıkartılmasının ihale alan şirketin yetkisinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödemenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Ulusal bayram genel tatil ücreti yönünden de aynı ilkeler geçerlidir.
Dosya içeriğinden, davacının aylık çalışmalarını gösteren bir kısım imzalı puantajların sunulduğu görülmektedir. Bu puantajlar dikkate alınmaksızın puantaj olan dönemler için tanık beyanlarına göre fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplanması hatalıdır. Mahkemece puantaj kayıtlarının bulunduğu dönemlerde aylık imzalı puantaj kayıtlarına, aylık puantaj kayıtlarının olmadığı dönemlerde ise tanık beyanlarına göre fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanmalı kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.