Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17565 E. 2018/24492 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17565
KARAR NO : 2018/24492
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 1999 Kasım – 2014 Şubat ayları arasında çalıştığını, 2005 yılına kadar reyon personeli sonrasında kasap et reyon sorumlusu olarak çalıştığını, hizmet süresinde 15 yılı doldurması nedeniyle işten ayrıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 15 yıllık hizmet süresini doldurarak yasal haklarını kullanarak istifa ederek işten ayrıldığını, davacının emekliliğe ayrılma gerekçesiyle kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere tüm yasal haklarını alarak davalı işvereni ibra ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, genel tatillerde çalışıp çalışmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Aynı şekilde ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hesaplanmasında da aynı ilkeler uygulanmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacağı konusunda hesap yapılırken davacı tanık beyanları dayanak yapılmıştır. Oysa davacı tanıklarının da davalı aleyhine davaları bulunduğu sabit olup; başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilemez. Belirtilen sebeplerle davacının fazla mesai ve genel tatil ücret talebinin davalı tanık beyanları esas alınarak hesaplanması ve hesaplamada izinde olunan sürelerin de dışlanması gerekir. Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.