Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17549 E. 2018/24388 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17549
KARAR NO : 2018/24388
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılı Ocak ayından beri davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan feshedildiğini beyan ederek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı, davalı nezdinde kapıcı olarak çalıştığını ve iş akdinin haklı neden olmaksızın sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine yönelik işbu davayı açmış, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davada taraf teşkilinin usulüne uygun şekilde sağlanıp sağlanmadığı noktasındadır.
Öncelikle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34. maddesinin 1. fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanun’ un 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğu “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konulmuştur. Söz konusu hükümler gereğince, ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulu vekil statüsündedir. Dolayısıyla gerek iç ilişkide, gerek dış ilişkide vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptir.
Dosya kapsamına göre, yargılama safahatında davalıya dava dilekçesi ve eklerinin “… Apartmanı, … Mah., … Bulv., No:14 …/ …” adresine Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi gereğince tebliğ edildiği, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin ise yönetici … imzasına tebliğ edildiği, ancak dosyada davalı apartman yöneticisinin kim olduğunun tespit edilemediği, böylece davalıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamalarının davalıya usulüne uygun olarak tebliğ sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi yerinde değildir. Mahkemece, davalının hukuki dinlenilme hakkı ile savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın sair yönler incelenmeksizin yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.