Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17488 E. 2018/24272 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17488
KARAR NO : 2018/24272
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde müdür şoförü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, davacının müdür şoförlüğü yaptığı için hafta içi 07.20-21.00/22.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca her cumartesi günü de çalıştığını, buna rağmen fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece tanık beyanları doğrultusunda davacının haftada altı gün 08.00-18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesi kullanarak çalıştığı, ayrıca haftada iki gün üçer saat olmak üzere saat 18.00’den sonra çalıştığı, böylece haftada 15 saat çalıştığı kabul edilmiştir. Ne var ki, mahkemece beyanına itibar edilen tanıkların Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan iki dosyanın (bu dosya ile birlikte 2017/17491 E.) davacıları ve bunların çalışma düzeni ile ilgili olarak aynı beyanı tekrarladığı, ancak davacıların dava dilekçelerinde ileri sürülen iş ile bu işe ilişkin çalışma düzeninin farklı olduğu anlaşılmıştır. Eldeki davada davacı müdür şoförlüğü yaptığını ileri sürmekte iken, diğer dosyadaki davacı farklı işyerinde servis şoförü olarak çalıştığını beyan etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ise, aynı tanıkların aynı yöndeki beyanlarının farklı değerlendirilmesi suretiyle farklı çalışma düzeni ve fazla çalışma süresi belirlendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, beyanı usulüne uygun olarak alınmayan tanıkların anlatımlarına itibar edilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. Bu itibarla mahkemece tanıklar yeniden dinlenerek, tanıkların davacının işi ile ilgili bilgi sahibi olup olmadığı, davacı ile birlikte çalışıp çalışmadığı belirlenmeli, davacının haftanın kaç günü çalıştığı, günlük çalışmanın başlangıç ve bitiş saatleri gibi davacının çalışma düzeni ile ilgili hususlar tanıklara ayrıntılı olarak yeniden sorularak, tanık beyanları ve dava dilekçesine göre davacının çalışma düzeni açıklığa kavuşturulmalı, sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada yeniden değerlendirilmek suretiyle davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı yönünde bir karar verilmelidir.
3-Kabule göre de, davacının haftada iki gün üçer saat fazla çalıştığı kabul edilmiş ise de, bu günler yönünden çalışma süresinin 08.00-18.00 yerine, 08.00-21.00 olarak kabulü halinde ara dinlenme süresinin bir saat değil, birbuçuk saat olarak kabulü gerektiği, bu halde davacının haftalık fazla çalışma süresinin 15 değil 14 saat olması gerektiğinin gözetilmemesi bir diğer bozma sebebidir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.