Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/17205 E. 2018/23769 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/17205
KARAR NO : 2018/23769
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı …, davacının davalının sahibi olduğu … Eczanesinde 01.02.1992 tarihinde çalışmaya başladığını, 11.10.2014 tarihinde iş akdinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı …, davacının kıdem tazminatı dahil ibranamede belirtilen 20.819,77 TL’yi aldığını, talep konusu alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre davacının yaz aylarında haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığı, ancak haftanın 3 günü saat 21.00’e kadar fazla mesaiye kaldığı, netice itibariyle haftalık 19.5 saat fazla mesai yaptığı; kış aylarında ise haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı, haftanın 3 günü saat 20.00’ye kadar fazla mesaiye kaldığı, netice itibariyle haftalık 13.5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Davacının çalıştığı işyeri eczane olup kamusal denetime tabidir. Çalışma saatleri özel olarak belirlenmektedir. Dosyada her ne kadar 2007 yılı ve sonrasına ilişkin davalı eczanenin nöbetçi olduğu günlere ilişkin kayıtlar yer almakta ise de; çalışma saatlerinin belirlenmesi bakımından bu kayıtlar yeterli değildir. Bu sebeple eczanenin bağlı bulunduğu Sağlık Müdürlüğünden davacının çalıştığı süre içinde bu eczanenin yaz-kış dönemi ayrılarak açılış-kapanış saatlerinin ve haftada kaç gün açık olduğunun sorularak, bu resmi çalışma saat ve günlerine göre fazla çalışmanın hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.