Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16703 E. 2017/4448 K. 02.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16703
KARAR NO : 2017/4448
KARAR TARİHİ : 02.03.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin İl Özel İdaresine ait işyerinde değişen alt işverenler nezdinde aralıksız ve kesintisiz şekilde çalışmakta iken 30.03.2014 tarihinde İl Özel İdarenin kapatılması üzerine işten çıkarıldığını ancak kıdem ve ihbar tazminatı ile kullanmadığı izinlerinin ücretinin ödenmediğini ileri sürerek alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı ile iş sözleşmesini yapanın yüklenici şirketler olması, davaya konu alacakların davacı ile yüklenici şirketler arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle bakanlıklarının davaya konu iş sözleşmesinde taraf olmadığı gibi sorumluluğun da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya kapsamında davacının çalışma süresi boyunca değişen alt işverenler işçisi olarak çalıştığı, 30.03.2014 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen fesih sonrasında feshe bağlı alacaklarını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça, cevap dilekçesinin beyanlar kısmının 2. maddesi içeriğinde “davacının şahsi sicil dosyasının çalıştığını iddia ettiği taşeron şirketlerden istenilmesini talep etmekteyiz” denilmesine rağmen Mahkemece bu talebin yerine getirilmediği anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Ayrıca, davacının 30.03.2014 tarihi sonrasında çalışması olup olmadığı hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığı, davacının işten çıkarıldığını iddia ettiği alt işveren veya başka bir hizmet alım işi kapsamında benzer herhangi bir kurumda çalışıp çalışmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır. Mahkemece davacının fesih tarihi olarak gösterdiği 30.03.2014 tarihi sonrasında çalışmaları Sosyal Güvenlik Kurumu evrakları getirtilerek tespit edilmeli, çalışmalarının kesintisiz devam ettiğinin tespiti halinde ise alacak taleplerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 02.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.