Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/1631 E. 2017/1364 K. 06.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1631
KARAR NO : 2017/1364
KARAR TARİHİ : 06.02.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinden doğan alacaklarının gününde ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 24/II maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 28.04.2015 tarih ve 2015/8320 esas-2015/7422 karar sayılı ilamıyla, son duruşmada davalının isticvap ve yemin teklifi delillerine dayandığının anlaşılmasına rağmen bu yönde usulü işlemler tamamlanmadan davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi ve kabule göre de, dava dilekçesinde talebin net veya brüt şeklinde belirtilmemesi karşısında mahkemece taleplerin brüt olarak değerlendirilmemesinin de doğru olmaması bakımından bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, isticvap ve yemin teklifi delillerine ilişkin bozma ilamına karşı direnilmesine, taleplerin net veya brüt belirtilmemesi karşısında taleplerin brüt olarak değerlendirilmemesine ilişkin bozma ilamına karşı ise bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen 29.02.2016 tarihli ek karar ile davalı vekilinin 26.01.2016 tarihinde tebliğ aldığı halde kendisine verilen bir haftalık süreye rağmen eksik harcı tamamlamadığı gerekçesiyle davalı vekilinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 344. maddesi uyarınca temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Söz konusu ek karar, davalı tarafça süresi içinde temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; gerekçeli kararı temyiz eden davalı vekilince 25.12.2015 tarihinde temyiz yoluna başvurma harcı 136,00 TL ve temyiz karar harcı (nispi) 27,70 TL yatırıldığı, mahkemece gerekçeli karar davalı vekiline tebliğ edilirken aynı zamanda “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 366. maddesi yollamasıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu 343-349. maddeleri gereğince temyiz nispi karar harcı olan 792,79 ile 80,00 TL temyiz posta masrafının tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyiz talebinden vazgeçmiş sayılacağına karar verileceği ihtar ve tebliğ olunur” ihtarının da 26.01.2016 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği görülmektedir. Ancak, davalı vekiline yapılan tebligata ilişkin tebliğ zarfından tebligat içindeki kararın başka bir dosyaya ait olduğu, tebliğ edilen muhtıradan ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 434. maddesi uyarınca yedi günlük kesin süre yerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu 344. maddesi uyarınca bir haftalık kesin süre verildiği dolayısıyla mahkemece davalı vekiline usulüne uygun muhtıra tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple mahkemenin, davalı vekilinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 344. maddesi uyarınca temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin olarak verdiği 29.02.2016 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 28.04.2015 tarih ve 2015/8320 esas-2015/7422 karar sayılı ilamıyla mahkeme kararı bozulmuş ise de, mahkeme kararındaki direnme gerekçeleri dikkate alındığında Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin bozma kararının yerinde olmadığı, direnme kararının uygun olduğu anlaşılmakla Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 28.04.2015 tarih ve 2015/8320 esas-2015/7422 karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.