Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16301 E. 2018/26598 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16301
KARAR NO : 2018/26598
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; husumet itirazında bulunmuş, davacının fazla çalışma yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Aynı ispat kuralları ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut olayda; taraflarca dosya kapsamına davacının işyerindeki çalışma saatlerini gösterir işyeri kaydı sunulmamış olup fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret istemleri taraf tanık anlatımlarına göre değerlendirme yapılarak hüküm altına alınmıştır. Ancak mahkemece dinlenen davacı tanıklarından birinin duruşmada alınan beyanında, kendisinin de işverene karşı dava açmış olduğunu ifade etmesine göre, husumetli olduğu anlaşılmaktadır. Salt husumetli tanık beyanına göre sonuca gidilmesi mümkün değildir. Diğer davacı tanığının ise, dava dilekçesi ile mahkemeye bildirilen tanık isimleri arasında yer almadığı gibi, davalıya ait işyerinde çalışması da bulunmadığından, çalışma düzenine yönelik beyanlarına itibar edilemeyeceği açıktır. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken, gerekirse dava dilekçesinde tanık olarak bildirilen diğer davacı tanığının beyanlarını alıp davalı tanık anlatımları ile birlikte değerlendirmeye tabi tutarak fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağının bulunup bulunmadığını netleştirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.