Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16143 E. 2018/23203 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16143
KARAR NO : 2018/23203
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar … Gıda Paz. Loj. Ltd. Şti. ile …Süt ve Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan …Süt ve Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti’ne ait işyerinin bir bütün olarak şehir dışında ve davacının çalışma koşullarında esaslı tarzda aleyhe değişiklik yaratacak uzaklıkta bir adrese taşındığı için … akdini feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu işyerinin, daha önce bulunduğu yerden, Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yer alan, 70 Km. uzağa Selçuk ilçesi Belevi mevkiine taşındığını, taşınılan yere en fazla 30 dakikada gidildiğini, davacının imzalamış olduğu belirsiz süreli … sözleşmesine göre, görülen işin niteliğinde benzerlik olması şartıyla işçilerin işverene bağlı ve Büyükşehir Belediye sınırları içindeki bir başka işyerine nakledilebileceğini, davacının fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar …Süt ve Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. ile … Gıda Paz. Loj. Hiz. Tur. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, Mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek Haziran -Eylül ayı arasındaki dönemde haftada on saat, kalan dönemde de haftada dört saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki dosya kapsamından davacı tanıklarının işverene karşı açtığı aynı nitelikte davası olduğu anlaşılmakla salt husumetli tanık beyanı ile söz konusu çalışmaların ispatlandığının kabul edilerek sonuca gidilmesi isabetli değildir. Ancak Dairemizce temyiz incelemesi yapılan 2017/11598 esas sayılı emsal dosyada mahkemece husumetli tanık beyanlarına göre alacakların hesaplanmasının hatalı olduğu davalı tanık beyanlarına göre ise işyerinde hafta içi 8:00 -17:00 saatleri arasında 5 gün çalışma olduğu birer saat ara dinlenmesi kullanıldığından 40 saat hafta içi ve Cumartesi günleri 08:00 -12:00 arası 4 saat olmak üzere haftada toplam 44 saat çalışıldığı, buna göre fazla mesai çalışması olmadığı, ancak Eylül – Aralık ayları arasında 4 aylık dönemde, ayda ortalama 10 gün 20:00’a kadar fazla mesai yapıldığı, bu halde yılın son 4 ayı ayda 27,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış söz konusu karar Dairemizce onanmıştır. Kaldı ki aynı davalı tanığının bu dosyada da benzer anlatımlarda bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, kesinleşmiş karar da dikkate alındığında aynı işyerinde aynı işi yapan çalışanlar açısından işyeri çalışma şartlarının aynı olmasının kabulü gerekeceği ve buna göre davacının da anılan emsal dosyadaki gibi sadece yılın son 4 ayı aylık 27,5 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmakla, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
3-Kabule göre de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilirken; Avukatlık Asgari ücret Tarifesinin 13. maddesinde yer alan, vekalet ücretinin maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğine ilişkin hükmün dikkate alınamaması hatalı olup, yeni kurulacak hükümde hüküm altına alınacak miktarlara ve yeni kurulacak hüküm tarihinde geçerli olacak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre taraflar lehine vekalet ücreti yeniden ele alınmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.