Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16126 E. 2018/23199 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16126
KARAR NO : 2018/23199
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin işverene ait süt ürünleri üretimi yapılan işyerinde 20.08.2001-28.12.2013 tarihleri arasında gece bekçisi olarak çalıştığını, … akdinin işveren tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmesine rağmen tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 07.01.2014 tarihinde tesis bahçesine dikilen selvi ağaçlarının dallarını kestiğini, davacının ağaçların dallarını keserek büyümesi ve yeşermesi imkanını ortadan kaldırdığını, zararın yaklaşık 6.000,00 TL civarında olduğunu, davacının 30 günlük ücretinin üzerinde zarar vermesi nedeniyle … akdinin 4857 sayılı Yasanın 25/II-ı maddesi gereği haklı nedenle feshedildiğini, fazla mesai talebinin yersiz olduğunu, tüm yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma ve genel tatil çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, fazla mesai ve genel tatil çalışmasının ispatı konusunda dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı ve davacının fazla mesai ve genel tatil çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre tespit edildiği görülmüştür. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarından Ertan’ın davalı işyerinde çalışmadığı bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceği, tanık Halil’in ise davacı ile birlikte bir süre çalıştığını beyan ettiği, dolayısıyla davacının hizmet süresinin tamamında çalışma düzenini bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, Mahkemece, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin davacı tanıklarının birlikte çalıştığı sürelerde davacı tanık beyanlarına göre, diğer sürelerde ise davalı tanık beyanına göre hesaplanması gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.