Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16115 E. 2018/23947 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16115
KARAR NO : 2018/23947
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiş ve davalı vekilince duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 24/08/2002 tarihinde akdedilen iş sözleşmesi ile davalının bünyesinde bulunan … /… isimli otelde güvenlik departmanında özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin feshedildiği 07/12/2012 tarihine kadar toplam 10 yıl 3 ay 13 gün kesintisiz olarak hizmet ettiğini, davalı tarafça müvekkiline iş sözleşmesinin tek taraflı feshi ile çalışmış olduğu süre için toplam 11.317,78 TL kıdem ve ihbar tazminatı ödediklerini, yapılan bu ödemenin müvekkilinin gerçek alacak miktarını karşılamadığını belirterek, sigorta kesinti ücreti alacağı,kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının haksız kazanım elde etme amacı ile gerçeğe aykırı anlatım, iddia ve talepte bulunduğunu, çalışma süresi, ücret, çalışma saatleri, fazla mesai, ödemeler ve sair hususların yazılı ve objektif kayıtlar ile sabit olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla çalışma alacağının hesaplanması sırasında, dava dilekçesine karşı ileri sürülen zamanaşımı definin doğru değerlendirilip değerlendirilmediği konusundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32/8. maddesinde işçi ücretlerinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücret alacağına ilişkin dava dilekçesine karşı zamanaşımı def”i değerlendirilirken dava tarihinden geriye doğru beş yıl öncesinin zamanaşımına uğradığı kabul edilerek 23/01/2008 tarihinden itibaren hesaplama yapılması ve ödenen miktarın mahsubu suretiyle fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekirken, cevap dilekçesinin ıslahı tarihinden geriye beş yıl gidilerek 20.01.2010 sonrası için yapılan hesaplamaya itibarla anılan alacağın hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı alacakları bakımından davacıya talepleri açıklattırılarak her iki talep yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması, ihbar tazminatı alacağına en yüksek banka mevduat faizi yerine yasal faize karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kıdem ve ihbar tazminatı alacağına birlikte hükmedilmesi ve her iki alacak kalemine birden en yüksek mevduat faizi uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.